Süper Ligde olmak mutluluk ve Ayrıcalıklıdır!

Abone Ol

Kim mutlu olmaz ki? 2016’da çıktığımız ve 8 yıldır Türkiye'nin en üst liginde mücadele ediyoruz ve Ağustos’ta başlayacak olan sezonda da 9. senemizi tamamlayacağız. Başlıkta da dediğim gibi bir zamanlar hayallerimi süsleyen bu ligde olmaktan mutluyum. Bir zamanlar TV'lerde izlediğim yıldız oyuncuları ve kaprisleri yüzünden buraya gelmeyen takımları, 8 sezondur mecburiyetten Alanya'ya getirdiğimiz için mutluyum. Profesyonel liglerde Süper Lig takımları hariç 113 takımın buralara gelmek için mücadele ettiği ortamda, ben bu ligde olmaktan ziyadesiyle mutluyum. Kayyum tehlikesinin yaşandığı dönemlerde, oluşturduğumuz yönetim kurulunu devrettiğimiz Hasan Çavuşoğlu Başkanlığındaki yönetim kurullarından da, takımı bu seviyelere getirmekle kalmayıp burada ev sahibi yaptığı için de çok mutluyum.

Lakin bu istikrarlı gidiş nereye kadar gidecek bilemiyorum. Gelirlerin Türk Lirası, giderlerin ise yüzde 70 civarının döviz olarak ödendiği bir ortamda bırakın başarıyı, bu takım nasıl yaşayacak bilemiyorum. Yıllardır sabit gelirde ilerleme yok. Alanyaspor'un vizyonunu değiştirecek Mahmutlar Tesisleri atıl vaziyette bekliyor. Bırakın tesisi, altyapısını bile yapamadık. Sahil büfeleri alınıyor veriliyor ama Alanyaspor'un adı geçmiyor. Hepsini bir yere bırakın, Türkiye Kupası'nda finaller yaptık, Avrupa'da oynadık ama bu şehirden prim verene şahit olmadık.

Taraftar boyutuna bakarsak da, kemikleşmiş taraftarı bir kenara ayırıyorum. Ne kombine satabiliyoruz ne de stadı doldurabiliyoruz. Sonra klavye karşısına geçerek "Niye futbolcu satılıyor, niye yıldız alınmıyor" gibi bir sürü gerçekleri görmeden yorumlar yapıyoruz. Kulüp oyuncu satmadan nasıl yaşayacak soran yok. Ne yazık ki yeni nesilde Alanya spor sevgisi oluşmuyor ve bunun için çalışmalar da yok. Mutfakta neler oluyor, bir grup insan bunu nasıl sürdürebilir sormuyoruz. Şahsen zaman zaman bunları gündeme getiriyorum ama değişen hiçbir şey yok. Bir zamanlar parada sıkışınca hep başkan ve yöneticilerin ceplerine giderdik. Bir süre sonra kimse yönetici olmak istemezdi. O günlere doğru dönüş inşallah olmaz. Korkarım bu ilgisizlik bu insanları 'artık yeter' seviyesine getirmez.

Sonuç olarak; Umarım bu yazımda mutluluğumun yanında mutsuzluğumun nedenlerini anlatmışımdır. Eleştiri yapmayalım demiyorum, ben de saha eleştirisi yapıyorum ama gerçeklerimizi ve durumumuzu görerek yapalım. Yıllardır idari olarak eleştiri çok az yapıyorum. Bir yerde işler iyi yapıldığı halde eleştiri farklı mecralar üstünden yapılıyorsa bunu dikkate almamak gerekir. Bu yazım bugün belki değer görmez ama bu camia bir düşüşe geçerse, işte o zaman bunu anlarız. İşte bu yüzden saha sonuçları ne olursa olsun, bu ligde olduğumuz için başkanımız ve yönetimimizin her zaman yanında olalım. Sorgulamadan, nedensiz camiamızın yanında duralım. Camiamızı bu seviyelere getirenleri motive etmek birkaç kişinin değil, hepimizin görevidir. Bu arada ben bu övgüleri yaptım diye bana şakşakçı diyen varsa ben zamanı gelince eleştiri, zamanı gelince de övgüler yapmaya devam edeceğim.
Bu vesile ile yeni sezonumuzun hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.