Neye ihtiyacınız var? Bir düşünün... Tam da şu anda, ihtiyacınız olan şey nedir? İhtiyaçlarımızın farkındalığı ile ilgili isterseniz biraz zihinsel canlandırma yapalım.
Evdesiniz kahve içmek istediniz, baktınız kahve kalmamış. Kahve almak için markete gittiniz. Reyonların arasından geçerken canınızın çektiği şeyler oldu, evde bunla da az kalmıştı ya da bitmişti diyerek diğer ihtiyaçları da düşünmeye başladınız ve raflardan;
Ayy canım çekti bunu da alayım
Hımmm evde de bu bitmişti bunu da alayım
Hahh bu da bayağı azalmıştı bunu da alayım
Aaaa bu yeni çıkmış, bunu da deneyeyim
Yaa bu da lazım olur, dur bunu da alayım…
Diyerek doldurduğunuz sepetle; kasanın yolunu tuttunuz. Dıt dıt dıt sesleri devam ederken birden bire yanınızda bunları karşılayacak nakit paranızın olmadığını fark ettiniz. Çünkü evden hızlıca bir kahve almak için çıkmıştınız ve ona göre yanınızda para getirmiştiniz. Ayrıca aldığınız ürünler arasında da ürünlerin içinde kahve de olmadığını fark ettiniz.
Kendimize bir dönüp bakalım ve şunu diyelim… Benim neye ihtiyacım vardı?
Bunu yaşamımıza uyarlarsak, başlangıçta biliyor olduğumuz ama o yolculukta unuttuğumuz ihtiyacımız olan şeydi neydi diye düşünme farkındalığı yaratabiliriz. Rafların arasında sepetinize doldurduğunuz şeylerin gerçek anlamı ne idi? İhtiyaç olduğunu zannettiğiniz şeyleri almanıza rağmen sonunda tamamlanmış hissi oluşturmadığı halde hala taşımaya devam ettiğiniz neler var acaba yaşamımızda? Belki de kendinizi “Ben yoruldum hayat, gelme üstüme.” dedirten şarkının içinde buldunuz.
Peki ya o an sadece kahveyi alıp çıksaydınız? Sadece şu andaki ihtiyacınıza odaklansanız ve diğer ihtiyaçların kendi zamanında oluşmasına izin verseniz?
Markete başka bir zamanda başka bir günde kaldırabileceğiniz ve karşılayabileceğiniz kadarını almak için yeniden gidebilir misiniz?
Kendimize, “Şu anda neye/nelere ihtiyacım var?” diye sorabildiğimizde verdiğimiz cevaplar aslında nerede takılıp kaldığımızı gösterir. Eğer kendimize nerede ya da neden takılıyoruz sorusunu sorarsak “Hangi ihtiyacım karşılanmıyor?” durumuna cevap bulamayız. Nelere ihtiyacımız olduğunu ve karşılanmamış olan ihtiyaçlarımızın neler olduğunu bilirsek, bu ihtiyaçları karşılamaya yönelik bir yol belirleyebiliriz. Geçmişimizde karşılanmamış ihtiyacımıza odaklanmanın bizi çözüme değil, daha çok soruna götüreceğini de unutmayalım. Bu nedenle, odak noktamızı sürekli ‘şimdi, burada, şu anda’ ya çevirmeliyiz.
O zaman ihtiyacınız olan kahveyi yapıp için, o kahvenin ihtiyacınızı nasıl karşıladığını, yapılırken yaydığı kokusunu, yudumlarken ağzımızda bıraktığı tadı hissedin…
İhtiyaçlarımızı anlamak, kendimizi anlamaktır!
Uzman Psikolojik Danışman
Muzaffer Gülsüm Türkeli