Global etkisini hergün biraz daha arttırarak hissettiren “Korona salgını” nedeniyle yaşanan kayıpları engellemek ve yaygınlaşmasını önlemek amacıyla yapılan “evde kal “ kampanyalarına toplumun verdiği tepki yüksek oranda olumluda olsa bu kurala uymayanların yarattığı tehlike virüsün kolay bulaşma özelliği nedeniyle göz ardı edilemiyor. Kısıtlamalar her geçen gün sertleşirken halen mecburi durumlar dışında sokağa çıkanları görmek mümkün oluyor. Ülkemizin çeşitli bölgelerinden gelen görüntüler halen bu virüsün yıkıcı etkisinin tam anlaşılamadığını gösteriyor.
Belki Akdeniz ikliminin verdiği, belki kadercilik belkide vurdumduymazlık diye çeşitli sebepler ürettiğimiz bu durum bugünlerde sokağa çıkmanın dayanılmaz cazibesi gibi görünüyor. Vakaların çoğalmasının ve yayılmanın daha geniş alanlarda görülmesinin sokağa çıkma yasağını getirebileceği bütün medya organlarında dillendirilmesine rağmen bu cazibe çekiciliğini daha çok hissettiriyor.
Yapılan araştırmalar halen ülkemizde bu virüsün yeterince dikkate alınmadığını ve dikkat edilmesi gereken hususlara yeterince uyulmadığını gösteriyor. Bütün bunlara rağmen sokağa çıkma yasağının gelmemesinin ana sebebi ekonomik kaygılar olarak görülebilir. Şu anda en büyük yarayı alan turizm , ulaştırma ve hizmet sektörlerinin yanına diğer sektörlerinde katılmasının ekonomide yaratacağı derin tahribatın endişesi hükümeti bu kararı almada tereddüt etmesine sebep oluyor. Yaşamımıza getirdiği kısıtlamalarla süreci atlatmaya çalışan bu yöntemi tercih eden kamu otoritesi hergün değişen şartlara göre bu önlemleri güncelliyor. Aslında temel ihtiyaç tedarik zincirinin de kırılmamasını sağlayan ve ekonomin tamamen durmasına engel olan bu yöntemin dünyanın bir çok ülkesinde de tercih edildiğini görüyoruz.
Burada önemli olan bizlerin bu kısıtlamalara verdiği tepkinin süreci yönlendirdiğidir. Tavsiye edilen önerileri titizlikle uygulamamız sürecin sonrası içinde kamunun elini kolaylaştıracaktır. Günledir medyada takip ettiğimiz otoriteler yaygınlaşmayı önlemek, sağlık sistemimiz ve ekonomik döngünün ciddi yaralar almaması için en etkili tedbirin kişilerin birbiriyle olan temasın en aza indirilmesi konusunda fikir birliğindeler ve bunun sokağa çıkma yasağı olmadan da sağlanabileceği görüşündeler. Bunun için çalışma zorunluluğu bulunan sektörlerde de uygulanmasının titizlikle takip edilmesi toplum sağlığını da ihmal etmeden başarılabilir.
Hem soysal hem psikolojik hemde ekonomik sarsıntılarını süreç uzadıkça daha fazla hissedeceğimiz bu günlerin en yakın zamanda bitmesine olumlu katkı sunmak için..
**Sosyal mesafemizi koruyalım..
**Temizlik konusunda hassas olalım..
**Acil durumlar dışında dışarı çıkmayalım..
**Çıkmak zorunda olduğumuz durumlarda önlemlerimizi alalım..
**Sokağa çıkmanın dayanılmaz cazibesine kapılmayalım..