İyiliğin de reklamı olur, teşvik maksadıyla. Yapılan iyiliğin gizli olması, iyiliğin özüne uygundur, karşılıksız yapılmıştır ve zaten kişisel fayda beklenmemelidir. Ancak hakikatte iyiliği yapanın yapılandan çok, kendisine faydası vardır. İnsanın ruh halini olumlu etkiler, buna delil sayısız araştırmalar vardır. O halde beklenen fayda sadece bu kadar olmalı, dünyalık bir menfaat beklenmemelidir. İstisnası; teşvik maksadıyla yapılan iyiliğin bildirilmesi ve takdir edilmesidir…
Doğruluk ve adalet iyilerin şiarıdır. İyilerin reklama ihtiyacı yoktur. Ancak iyiliğin yayılması için planlı ve programlı olunmalıdır. Topluma fayda gayesi için “3F” kuralı geçerlidir. Birinci “F”, yapılan işin topluma “faydalı” olması gerekir. İkinci “F”, “farklı” olmalıdır. Yeni bir faydanın üretilmesi ve toplumda yaygınlaşması öncü olunması önemlidir. Üçüncü “F” ise “fark edilmelidir”. Buradaki fark edilme yapılan iş ile doğal olmalı, samimiyetsiz reklam ve algı hileleri ile olmamalıdır...
Ticaret ehlinin malını satmak için reklam vermesi doğaldır. Ancak reklamın da yalan ve aldatma içermemesi gerekir. “İşler kötüye gidiyorsa reklam ver” stratejisi pazarın daraldığı, sektörün zora girdiği durumlarda karşılık bulabilir. Uzun vadede ise hakikat mutlaka iyilerin daha kazançlı olduğunu gösterir…
Küresel sistemin bir parçası olarak ülkelerin itibarı, insanlarının refah düzeyine, kalitesine ve devletin ilkeli yönetimlerine göre belirlenir. Algı dünyasında olmamız bu hakikati değiştirmez. Yönetimleri toplumun kalitesi belirlese de ulus devlet iddiasında olan ülkelerin hainleri çok olur. Hainler bir süre kahraman gibi bilinse de gerçekleri tarih yazar...
Görevini en iyi şekilde yapanın vatanını en çok seven olduğu şuuru; hamasetin, süslü lafların, duygu sömürüsünün önüne geçmediği sürece reklam fayda etmez. Örnek alınası hareketlerin reklamı, yaygınlaşması için yapılabilir. Altı boş, temelsiz, ilkesiz allayıp pullamanın israftan başka bir sonucu olmaz. İsraf edilen toplumun parası ise çok daha büyük vebaldir…
Laf ile peynir gemisi yürümez. Uygulama ve örneklik önemlidir. Söylediğinin aksini yapan, başkasına nutuk atarken kendisi uygulamayan kişilerin güvenilirliği de olmaz...
“Reklamın iyisi kötüsü olmaz” lafı da çok yanlış bir bakış açısıdır. Utanmanın, mahcup olmanın rafa kalktığı; değer yargılarının çürütüldüğü bir yerde bu söz menfaate dönüşebilir…
İnsan olana, insandan olana selam olsun.
Muhabbetle…