Tıp hekimi değilim, literatürden anlamam, en azından kendi hastalıklarım kadar tıbbı tanırım demek daha uygun, herkes gibi. Ancak konu sigara olunca, bu illetten kendimi bir türlü sıyıramıyor olmama fena halde bozuluyorum. Düşünüyorum, diyorum kendi kendime "Ben, ortalama 6-7 liralık bir pakete muhtaç kalmış bir iradenin insanı mıyım?"
"Onsuz, ne kadar insanım?"
Bu ağır bir soru... Sigaramı yakmadan öfke kontrolünü pek de kolay başaramayan birisiysem, burada ufak bir sorunumuz var gibi hissediyorum.
Ramazan, Ramazan orucu nedir? Bir aylık "İradene ne kadar hakimsin?" maratonudur. Bunu sadece bir şeyler yememe-içmeme, kendini cinsel olarak uzak bırakma vb. olarak düşünmeyin sevgili okur. Bu, olduğu gibi hayat süzgeci ve bir şeylere öfkeleniyorsam, bunu da orucum gereği en insani şekilde göğsümde yumuşatmalı ve gerekiyorsa yutmalıyım. Kimse için tutmuyorum değil mi o orucu, kimseye bağırmaya da hakkım yok. Yani şunu söyleyemem: Ben oruçluyum ya. Sabahtan beri sigara içmiyorum, sinirlendirme beni!
Sinirlenme... Bana mı tutuyorsun?
Kendine tutuyorsun.
Eğer ki, öfkene hakim olamayacak, mideni boş koyarken yüreğini bu ayın uhreviyatından uzak bırakacak tonla duyguyla besleyeceksen, oruç, ne denli bir oruçtur?
Ah... Düşününce daha çok üzülüyorum. Sigara... Yokluğu en çok trafikte belli ediyor belki kendisini ha? Yeşil ışıkta fazladan 4 saniye daha bekledi diye, önümdeki araba için kornaya abanırken "Hadisene be adam!" diyorum. İyi de, dört saniye ve belki de bekleyeceğim tüm ışıkların toplamındaki dört saniyelerle beraber eden 3-4 dakika, beni neyden ne kadar alıkoyacak?
Bu kadar basit bir şey için, orucumun bir kısmını, arabanın kornasında bırakmış gibi hissediyorum kendimi. Sanki, kendi kendimi baltalıyorum sigaranın yokluğunda.
Bu gerçekten kısa vadeli bir yoksunluk krizi mi, yoksa biz insanların rahatımıza ne kadar alıştığımızın ve tahammülümüzün artık dilimizin ucunda gezdiğinin göstergesi mi?
"Haydi kendine yalan söylemeyi bırak ve itiraf et. Seni iftara kadar, kendini terbiyen için kopardığım şeyler seni sen yapıyor artık, o kadar doygunsun ki açlıktan anlayamayacak kadar sinirlisin. Bir uzaktan kumandaya alışmışsın ve oturduğun yerden kalkıp da hayatının tuşuna basmak istemiyorsun. Kumandanın pilleri bitiyor diye de hırsını başkalarından çıkarıyorsun. Oysa kimse seni o koltuğa -paketleyip- çakmadı. Sadece bacaklarını kullanacaksın..."
Ne diyelim... Sigara bağımlısı olup da oruç tutmaya çalışan insanlara Allah kolaylık versin,
insan açlığını susuzluğunu geçiyor da, ciğerine iki tutam zift için, kaşlarını çatıyor gün boyu.
Sevgi ve saygıyla...