Pandemi sonrası sektör…

Abone Ol

Küresel bütün ekonomileri etkileyen ve bilinmezliklerle dolu bu yeni durumun derin yara açtığı ve belki kapanmasının zaman alacağı sektörlerin başında Turizm geliyor. Ulaştırma, konaklama ve hizmet alanlarıyla direk bağlantısı yüzünden çarpan etkisi yüksek olan sektör bu olumsuz tablonun iyileşmesi için hem özel hemde hükümetler bazında çalışmalar yapılıyor ve destekler açıklanıyor. Gelecekle ilgili öngörülerimiz pozitif olsada bu tanımadığımız gizli vaka karşısında sektörün bütün bileşenleri durumu takip etmekten başka bir şey yapamıyor.
Ülkemizin misafir aldığı bütün ülkelerde etkisini gösteren bu yeni durum kontrol altına alındıktan sonra bile talebin nasıl oluşacağı ile ilgili kaygılarını paylaşan tur operatörleri iyimser ihtimalle Haziran sonunu bulacak seyahat hareketlenmesinin planlamasını yapmakta güçlük çekiyor. Özellikle kaynak pazarlarımızdan Rusya ile ilgili beklentilerimiz halen devam etse bile Avrupa ülkelerinde ortaya çıkan ve sosyal ekonomik ciddi sonuçları olan bu vaka yüzünden buralardan oluşacak talebin tekrar canlanmasında zamana ihtiyaç olabileceği kabul gören bir durum.
Oluşan bu yeni durumda olası yeni senaryolar ve bizleri bekleyen yeni talepler ;
**Almanya Hükümetinin seyahat edenlerle ilgili aldığı kararlar, İngilizlerin seyahat isteklerinin halen devam etmesi Rusya ve Orta Avrupa ile ilgili olumlu beklentilerimiz, sayısal anlamda kayıplarımız olsada seyahat hareketlerinin tekrar başlaması ile ilgili umutlarımızı canlı tutuyor.
**Haziran sonu gibi oluşması muhtemel hareketlenmede seyahat edilecek yer anlamda fazla alternatif bulunmaması bizim açımızdan avantaj olarak görülebilir. Özellikle Fas, Tunus, Türkiye ve Yunanistan gibi tercihler ön plana çıkacak gibi görünüyor.. Diğer rakip olarak gördüğümüz destinasyonlarda bu vakanın yoğun yaşanması yüzünden o bölgelere talebin azalacağı tahmin ediliyor.
**Bu günlerdeki rezervasyon akışlarına baktığımızda sayı olarak azda olsa özellikle eylül, ekim aylarına rezervasyonların değiştirildiğini veya yeni rezervasyon yapıldığını görüyoruz. Buda muhtemel bir Kasım ayının sezona dahil edilebileceği ile ilgili olumlu işaretler olarak kabul ediliyor.
**Bu yeni durumun yarattığı sosyal ve ekonomik sarsıntının seyahat edenlerin seyahat isteğini kırıp bu sene tatil planlarını iptal etmesi sektörün en büyük endişesi olarak dile getiriliyor.
**Özellikle sektörün en önemli saç ayaklarından olan ulaşım imkanlarının ayakta kalabilmesi için çalışmaların yapılması gerekiyor. Bu süreçten ciddi hasarlarla çıkacak havayolu sektörü seyahat sektörününde bundan sonraki gelişimini belirleyecektir.
**Bu arada tur operatörleri özellikle 2020-21 kış ve hatta 2021 yaz satışları için çalışmalarına başladı veya satışlara başlayanları bile görüyoruz. Bunun en önemli sebebi bu seneki nakit döngüsünde oluşan sıkıntının bu yolla bir nebzede olsa giderilmesi ve misafirdeki seyahat fikrinin halen canlı tutulması olarak görülebilir.
**90’lı yıllarda İngilizlerin öncülüğünde başlayan ve “health and safety” kuralları başlığında sağlık ve hijyen konularının ayrıntılarının artarak ön plana çıkacağı ve bütün paydaşların buna göre çalışmalar yapacağı kaçınılmaz gibi görünüyor. Son yıllarda sıkça tartışılan “herşey” dahil sisteminde radikal bir değişikliğe gidilmese de hizmetin nasıl verileceği ön plana çıkarken havuz kullanımları da dahi misafirlerin tereddütleri oluşacaktır. Toplu olmayı tercih etmeyecek misafir profili ile karşılaşmamız önümüzdeki günlerde Tur operatörlerinin de dikkat edeceği en önemli maddelerden biri olacaktır.
**Sosyal mesafe kavramının uçak, otobüs, konaklama ve yeme içme hizmetlerinde maliyeti yükselmesine sebep olacak talepleri getirmesi sürpriz olmayacaktır.
**Bu dönemde yapılacak pazarlama çalışmalarının da önemi hem kış hemde 2021 yaz dönemini kapsayacak şekilde sürekli ve etki uyandıracak şekilde başlaması gerekmektedir. Bununla ilgili oluşturulan Turizm Ajansının özellikle kaynak pazarlardaki tur operatörleri ve ülkemize sefer düzenleyen hava yolları ile bilgi alışverişinde bulunarak ortak çalışmalar yapması çalışmaların verimliliğine katkı sunacaktır.
**Bu yaşanan olumsuz durumun ardından Turizmin ekonomiye katkısı yine var olan bu acenteler, tur operatörleri, havayolları konaklama işletmeleri ile olacaktır. Kamu bütün bu sektör bileşenlerinin ayakta kalabilmesi için gerekli ve etkili teşvik uygulamalarını gündeme almalıdır..
**Yerel motiflerin, butik hizmetlerin seyahat edenler tarafından daha çok talep göreceği göz önünde alındığında günlük tur ve transfer organizasyonlarında verilen hizmetlerin kalitesi daha fazla sorgulanacağından bu hizmetleri verenlerin çalışmalarını yeni döneme göre dizayn etmesi kaçınılmaz olacaktır.
**Virus vakasında yaşanan ve ülkesine geri dönen misafirlerin böylesi durumlarda yaşadıkları tecrübeler ışığında bundan sonra operatör seçiminde de dikkatli olacağı gözükmektedir.
**Son yıllarda zaman zaman gündeme gelen ve özellikle Kuzey Avrupa misafirlerince sık sık sorgulanan doğa-turizm ilişkisinin gündemimize daha sık gelmesi ortak fikirdir. Bu yaşanan bir- iki ayda bile doğanın kendine geldiği, kirliliğin azaldığı gibi konu başlıkları bir çok ülkenin ana konuları arasındadır ve seyahat edenler bunları daha çok sorgular hale gelecektir.
Bütün bunların yanında her alanda olduğu gibi sektörde yeni değişimlere açık görünüyor. Belki bu değişimler zaman alacak ve bizim bunlara uyum sürecimiz sektörün geleceğini ve getirilerini olumlu yada olumsuz etkileyecek..
Bütün bu öngörülerimiz ortaya çıkan bu yeni durumun makul bir sürede kontrol altına alınması ve etkisinin azalmasına bağlıdır. Bu nedenle buna katkı sunmak için ve tekrar işlerimizin başına sağlıklı bir şekilde dönebilmek için alınan önlemlere verilen tavsiyelere uyalım.. Aksi taktirde kayıp bir yılla karşı karşıya kalmamız telafisi daha zor yaralar açmaya aday günleri getireceğini unutmayalım..