Niye, keşke, iyi ki üçlemesi

Abone Ol

İki haftalık aradan sonra hepinize merhaba. Bu hafta insanlık tarihi boyunca hepimizin yaşam içindeki olayları yorumlama şekli olan “niye, keşke ve iyi ki” kavramlarını yazmak istedim.

Yaşamımızın her evresinde çeşitli olaylarla mücadele ederiz. Bu bazen çok hüzünlü bazen de mutluluk dolu dakikalara sebep olabilir. Örneklememi hüzünlü olan yaşam olayları üzerinde şekillendirmek istiyorum. Başımıza olumsuz bir hadisenin geldiğini varsayalım. Can acısıyla zihnimizdeki ilk oluşum “niye benim başıma geldi” olur. Öyle yorarız ki bu konuya kafamızı sanki hayatı herkes pür-ü pak yaşıyor, bize gelince başımıza yıkılıyor her şey. Hatta kendimizi kadersiz, bahtsız, şanssız ilan ederiz.

Nitekim kendimize yüklediğimiz bunca sıfat üzerimizde kara bulut gibi gezmeye başlar. Kasvet üstüne kasvet gelir, yaşamdan zevk almaktan uzaklaşırız. En önemlisi de “niye benim başıma geldi” sorusunun zemini doğru olan bir cevabı yoktur. Tabi insan evladı olarak bu soruya cevap aramaktan asla vazgeçmeyiz. Bu sayede ikinci aşama olan “keşke ….. yapmasaydım, keşke ……. söylemeseyim, keşke ……. gitmeseydim vb cümleler zihnimizi kurcalamaya başlar. Kendimize yönelttiğimiz suçlamalar sorunumuzla ilgili hamle yapmayı engellediği gibi var olan mutsuzluğumuzu da arttıracaktır.

Her fırtınanın mutlak bir sabahı olur. Hatta her fırtınadan sonra temiz bir gökyüzü size selam verir. “Niye” ve akabinde devam eden “keşke” fırtınası da öyle ya da böyle hayatımızdan çıkıp gider. Ve hayat bizlere öyle farklı pencereler açar ki “niye keşke” dediğimiz hadiselere “iyi ki” demeye başlarız. Şimdi aklınızdan şunlar geçiyor olabilir;

“Madem eninde sonunda iyi ki diyeceğiz o zaman niye, keşke demenin neresi kötü?”

* Acaba ne kadar sonra “iyi ki” diyeceğiz.

* Yıllar sonra “iyi ki” derken aklımızdan yine “niye o zaman bu kadar kafama takmışım” pişmanlığını yaşar mıyız ya da

* Ömrümüz sağlığımız “iyi ki” demeye yetecek mi?

İşte tüm bu belirsizlikler için niye ve keşke kavramlarının hayatımızdaki önemine değinmek istedim.

Hayatta yaşadığımız her olay yaşanması gerektiği içindir. Zamanı şartları uygundur. Sadece bu şekilde kabul edip etmemek bizim tercihimizdir.

Son olarak şunu belirtmek isterim. Bazı soruların cevabı yoktur. Özellikle mantık hatası olan sorunların. Cevap aramak yerine çözüm aramayı tercih etmek kazançlı çıkmanın ön koşuludur.