Beslenme insanın en temel ihtiyaçlarının başında gelmektedir. Beslenme, insanın önemli yaşamsal fonksiyonları için gerekli olan birçok öğenin alınmasını sağlar. Enerji üretimi, büyüme, gelişme, çoğalma ve yenilenme için gerekli olan öğeler beslenmeyle alınır. Bütün bu ihtiyaçları karşılamak için rastgele bir içerikle beslenmek yetmez. Mutlaka doğal, dengeli ve sağlıklı bir beslenme biçimi benimsenmelidir. Eski çağlardan günümüze, her dönemde sağlıklı beslenme temel bir amaç olarak insan oğlunun gündeminde olmuştur.
Eski çağlarda sağlıklı beslenmek nispeten kolay iken, modern dönemlerde beslenme içerikleri giderek karmaşık bir hal aldığından, günümüzde yenilen, içilen gıda ürünlerinin sağlıklı olup olmadığını anlamak zor olabilmektedir. Limonata görünümlü bir içeceğin içinde nerede hiç limonun olmayabileceğini, bu içeceğin renginin, kokusunun, tadının, dayanıklılığının birçok kimyasal madde ile elde edilmiş olabileceğini biliyoruz. Veya dondurma görünümlü bir ürünün neredeyse hiç süt, salep, şeker içermeden, kimyasal birçok boya, glikoz şurubu ve aroma verici kullanılarak üretilebileceği de bir gerçektir. Dünyanın öbür ucunda üretilmesine rağmen, aylarca bozulmadan kalabilen ve çok uzaklara nakledilebilen bir domatesin içinde köpek balığı geni içerebileceğini unutmamalıyız. Gofret, bisküvi gibi ürünlerde hayvansal kaynaklı katkı maddelerinin kullanılmış olabileceği de bir gerçektir. Pişirme ve hazırlanma koşullarına bağlı olarak birçok hazır gıdada akrilamid veya trans yağ gibi kanserojen veya sağlık bozucu içeriklerin yaygın olarak maruziyet oluşturabildiği de ortadadır.
Bütün bunların sonucunda, Dünya genelinde, aşırı kilolu olma durumları, obezite, insülin direnci, diyabet yani şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları ve birçok kanser türü başta olmak üzere, birçok ölümcül ve ciddi hastalığın sıklığı giderek artmaktadır. Günümüzde bütün Dünyanın üçte ikisinden fazlası obez veya fazla kilolu olarak, yukarıda saydığımız hastalıklar için yüksek risk altındadır. Eski dönemlerde ileri yaşta ortaya çıkan birçok hastalık, çocukluk çağında veya gençlikte görülmeye başlamaktadır. Bu sebeple söz konusu müzmin hastalıklara çok uzun süre maruz kalınması sonucunda yaşam kalitesi de giderek düşmektedir.
Genetiği değiştirilmiş gıdalar, gıda katkı maddeleri, işlenmiş gıdalar gibi durumlar önemli sağlık sorunlarına yol açma endişesi barındırabilen karmaşık beslenme gündemleridir. Bütün bunları konuşmadan ve ne yediğimizi bilmeden sağlıklı beslenmeden bahsedemeyiz. Sağlıklı beslenmek ne yediğimizi bilmekle başlar. Bütün gerekli bilgileri sırasıyla, kısa, net ve anlaşılır biçimde sizlere aktarmaya çalışacağım. Bu haftalık, bu konuları anlaşılır ve özet biçimde içeren; 2018 yılında Orion Yayınlarınca Ankara’da basılan, ‘Kilo Verme ve Sağlıklı Yaşam Sırları’ kitabımdan bahsetmiş olayım. İlgilenenler bu kitaba ulaşarak, birkaç saat içinde tüm bilgileri sistematik biçimde okuyabilirler. Kitabı okuyup uygulayan birçok okurdan, sağlıklı beslenmeye dair çok olumlu geri dönüşler aldığımı belirteyim. Ayrıca, bu sütun aracılığı ile bütün beslenme gündemlerine ait kısa ve net bilgileri sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Böylelikle, modern zamanda sağlıklı kalabilmek için, sağlıklı beslenmenin mümkün olabileceğini hep birlikte göreceğiz. Ondan sonra sıra hangi sıklıkta ve hangi miktarda yenilmesi gerektiğine gelecektir. Sağlıkla kalın.