Üniversite tercih işlemlerinde artık son günler. Uzun bir dönem çalışmanın neticesinde aldıkları puanla tercihlerini yapacak gençler bu sözler sizlere;
* Ailenizin, konu komşunun ya da gündemin belirlediği meslekler yerine yaparken mutlu olacağınız, vücudunuzun bir parçası gibi hissettiğiniz, canla başla aşkla sarıldığınız meslekler tercih edin.
* İş yaşamı insan ömrünün büyük yüzdesini kaplıyor. Mesleğinizi sevdiğiniz taktirde peşinden başarı ve mutluluk geliyor. Bunu tercih yaparken mutlaka göz önünde bulundurun.
* Eğer yaşantınızda sizi mutlu eden konular “maddesel” ise ona yönelik meslekleri tercih edin.
Günümüzde birçok insan meslek seçiminde çevresel faktörlerin mahkûmiyetini yaşıyor. “ben senin iyiliğin için istiyorum, şimdi bir doktor olsan güzel olmaz mı? (Bu arada teşbihte hata olmasın, çok kutsal bir meslek hekimlik, maksadım konuya açıklık getirmek) cümlesiyle başlayan “sen çok zekisin heba etme bu puanı” ile devam eden “… üniversitenin adı yeter ne yapacaksın bölümü” ile son bulan hikaye gençlerimizin doğru karar vermesinde büyük engel. Elbette yaşamın var olan gerçeklerinin farkındayım. Yalnız bu gerçekler yaklaşık olarak 40 yıl boyunca aynı mesleği yapacak kişiyi uçurumdan aşağı sürüklememeli.
Peki ne yapmalı?
Öncelikle gencin kendini çok iyi tanıması gerekiyor. Kendini tanıyan biri yönelimlerinin de farkına varacaktır. Hayalimizde belirlediğimiz meslek grubu karakterinize, tutum ve davranışlarınıza uyum sağlamıyorsa vazgeçişler yaşamanıza neden olabilir. Üniversiteyi tamamlayamama, yarıda bırakma gibi görülen sonuçlar gençte hayal kırıklığına yol açar. Bu durumun onarımı uzun zaman alabilir.
Hepimiz biliyoruz ki maddi imkanlar hayatta kalmak için önemli bir detay. Yalnız mutluluk, isteklilik, verimlilik ve mesleki doyum maddi imkanları gölgede bırakabilir. Ruhun besini kişinin varlığını kabul ettirebilmesinde gizlidir. Mutluluk ve doyum yaşamamış bir birey varlığını da istediği ölçüde sergileyemez. Bu durumla ilgili en net örnek sanat dalında mesleki kariyerini devam ettiren oyuncu müzisyen vb kişilerin üniversite hayatında farklı meslek dallarında eğitimlerini tamamlamış olmalarıdır.
Son olarak gençlerin heybeye katmaları için Konfüçyüs'ten alıntı yapmak istiyorum;
“Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız.”
Herkese gönlünden geçen, aklıyla ikna olmuş tercihlerde bulunmalarını diliyorum, esen kalın..