Yapı olarak değerlerine önem veren biri olduğumu düşünüyorum. Milleti milleti yapan şeylerden birinin de ortak değerler olduğunu da bilirim. Kültür dünyamız çok zengin. Alanya ağzı, Alanya mutfağı, çocuk oyunları, masalları, ninnileri, manileri, toy gelenekleri... Yıllar yılı araştırıldı yazıldı çizildi. Ben de bunların bir bölümünü kendi kişisel internet sitemde yayınlıyorum. Hatta benim de tamamladığım, üzerinde çalıştığım konular var. Sanıldığının aksine öyle kültürden önce para girmiş bir yer falan değil Alanya. Lakin bazı konularda son derece zararlı, yıkıcı, amacından sapmış adetler yerleşmeye başladı toplumumuza. Üstelik bu sadece Alanya’da değil, Türkiye’nin bir çok ilinde yerleşmeye başladı. Artık israf geleneklerimizin karakteri olmaya başladı. Aslında harcama yapmak, alış verişin çokluğu, paranın piyasada dönmesi istenen bir şeydir. Ancak israfı yaşam biçimi haline getirerek toplumu tüketici toplumu haline dönüştürmek ise küresel bir oyundur. İster islamı referans alın, ister sosyalizmi, isterseniz de kapitalizmi hepsi sonunda aynı gerçekliği yüzünüze vurur.
Araf suresi 31. Ayet:’’....Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz. Şüphesiz o müsrifleri sevmez’’ der. Hz. Muhammed(sav): ’’İktisad eden zenginleşir,israf eden fakirleşir’’ demiştir. Gönlü islamda, aklı mal ve namda aziz milletim, gerçekle yüzleşme vakti gelmedi mi daha? Kişi başı 10 bin dolar, gelirimizle 50.000 dolarlık yaşantıdan ne vakit vazgeçeceğiz?
Belki Türkiye’nin en güzel cenaze ve taziye adetine sahibiz. Kolonya, şeker, çay, su tamam. Pişi nereden çıktı? Haydi siz yaptınız, komşunuzun gücü yetmedi 1 hafta pişi vermeye. Boynunu bükmeyecek misiniz? Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya’da diğer cenaze hizmetlerinin yanında peynirli pide de veriyor. İnsanların çok hoşuna gidiyor. Bana göre bütçeye yüklenen bu harcama da vebal. Taziye evleri aşçı tutmaya başladılar. Cenazeye toya gelene ikram yapılır. Doyurulacaksa da fakir fukara doyurulur.
Çocuğumuz dünyaya geliyor. Hastanenin o katı cennet bahçelerinden bir bahçeye dönüyor. Gelen herkese kokulu sabunlar, altın yaldızlı biblolar vs. Doğum sonrası fotoğraf ve çekimler orta halli bir yeşilçam produksiyonuna dönüyor. Kes kurbanını dağıt fakir fukaraya. Paran mı çok; çocuğunun adına okul yaptır.
Sözleneceğiz... Koş bir gümüşçüye bir gondol al. Niye ki? İçine çikolata koyacağız. Hangi kitabın neresinde yazıyor bu? ‘’Millet ne der, el ne der’’ isimli kitapta yazıyor. Çikolata da şu meşhur musevi eşarp üreticisi vatandaşlarımızın markasından olacak. Niye? O marka dünyaca ünlü bir çikolata markası mı?
Nişanı kız evinde yapalım. Olmaz. Nişanı da düğün gibi ağır yapalım ki kız evi de maddi açıdan göçsün. Düğün vakti geldi. Düğüne 10 gün kala kazanlar kaynamaya başlıyor. Dostlar farkında mısınız bilmem ama şu an Alanya’da 7 gün 7 gece düğün yapılıyor. Düğün evine gelen herkese yemek yedirmek lazım gerekçesi adı altında. Takı adeti, kıyafet adeti derken düğün bitiyor, damat borçtan dertten yolu sokağı bulamaz hale geliyor. Geçim sıkıntısı, evde sıkıntı hadiiiiii boşan. İş mi şimdi bu ?
 Uzatsam uzar ama sanırım meramım anlaşıldı. Bunu Alanya’nın kanaat önderleri, zenginleri ve öncelikle de kadınları çözebilir. Falanca abla bile bunu yapmadı denir ve bu işler biter. Mütedeyyinim diye gezinen dostlarım, bu konuda israfın dibine lüksün zirvesine en çok siz vuruyorsunuz. Bir doğum günü partisine 10.000 TL ödenirken, çocuğuna ilaç parası bulamayanları gören biri olarak utanıyorum. Biz islamı anladığımıza emin miyiz? 
Hoşçakalın

- - -