Kaymakam “bilmecesi” ve merak ettiğim “asıl mevzu”…

Abone Ol
“Bilmece” diyorum, çünkü sonucun nereye varacağı konusunda hiç kimsenin “net bir bilgisi” yok…
Olmaması da bu aşamada gayet doğal zaten…
Bu “bilmecenin çözülmesi” konusundaki nihai kararı Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanlığı verecek, şu anda da “verilmiş nihai bir karar” yok…
Şahsımı gördükleri zaman ilk sordukları soru “ne olacak bu kaymakam olayı” diyenlere buradan açık açık söylüyorum işte…
“Nereden bileyim hanımlar, beyler, geleceği görecek kadar müneccim değilim, müneccimle aynı yatağı paylaşmışlığım falan da yok”…
Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı da ben değilim…
Dediğim gibi şu aşamada “kesin bir bilgi yok” ama bazı tahminler var elbette…
Önce şuradan başlayayım…
Alanya’ya geldiği ilk günlerden itibaren, “devlet babanın şefkatini göstermek” adına sürekli halkla iç içe olan ve halkı kucaklayarak “gönüllerde taht kuran” Kaymakam Dr. Hasan Tanrıseven “görevimin başındayım” diyor ve Alanya için çalışmaya aynı “yüksek tempoda” devam ediyor…
Bu anlamda en küçük bir “kaygısı, endişesi” yok yani…
Gelelim işin diğer boyutuna…
Çatısı altında uzun yıllar emek verdiği İçişleri Bakanlığı’na dava açıp, hukuki anlamda ilki iki raundu kazanarak “göreve iadesi kararı” çıkan İzmir Vali Yardımcısı Erhan Özdemir’in Avukatı Mehmet Tığlı, sık sık yaptığı açıklamada Özdemir’in yarın itibarıyla Alanya’ya gelerek koltuğa oturacağını ya da “hukuki olarak” oturması gerektiğini söylüyor…
Avukatın söylediği işin “hukuki boyutu”…
Yani, İçişleri Bakanlığı “yürütmeyi durdurma” kararından sonra Erhan Özdemir’i Alanya’daki görevine “iade etmek zorunda”…
Bunun için tanınan süre de bugün mesai bitiminde doluyor…
Aldığım bazı “duyumlara göre”  Alanya’ya gelip, tekrar koltuğa oturmak niyetinde olmayan Erhan Özdemir, bu düşüncesinden vaz geçti mi, yoksa yarın gelip koltuğa oturacak mı, bunu hep birlikte göreceğiz…
Diyelim ki, geldi oturdu…
Bazı çevreler, bu durumun “çok uzun sürmeyeceği” görüşündeler…
Ben diyeyim “iki gün” siz deyin “iki saat” sonra İçişleri Bakanlığı’nın Erhan Özdemir’i başka bir yerde görevlendirip, Alanya’nın, Kaymakam Dr. Hasan Tanrıseven’le yoluna devam etmesinin önünü açacağı söyleniyor…
Bazı çevreler ise,  “şimdilik hukuk savaşını kazanan” Erhan Özdemir’in Alanya’daki görevini uzun süre devam ettireceğini söylüyor…
Hatta bu anlamda Kaymakam Dr. Hasan Tanrıseven’in dün itibarı ile Antalya Vali Yardımcılığı görevine atanacağını söyleyenler bile oldu…
Uzun lafın kısası, Alanya’nın “kaymakam bilmecesi” şu an itibarıyla tam çözülmüş değil…
Bunları da çok fazla “merak etmiyorum” doğrusu, bekleyip göreceğiz…
Benim asıl “merak ettiğim” başka bir mevzu var…
Malumunuz, AHEP Vakfı’na ait arazinin üzerine kurulu bulunan otel, Kaymakam Erhan Özdemir döneminde sekiz milyon lira gibi “düşük” bir bedelle işadamı kemal Atlı’ya satılmıştı…
Bu konuyla ilgili şimdi vereceğim bilgi, “özel bir bilgi”…
Kaymakam Dr. Hasan Tanrıseven, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’in de bulunduğu “üçlü toplantıda” İşadamı Kemal Atlı ile “pazarlık” yaparak, sekiz milyon liralık satış bedelini 11 milyon liraya çıkarttı…
Henüz mahkeme aşamasında olan satışın gerçekleşmesi halinde, Kaymakam Tanrıseven’in yaptığı, Başkan Adem Murat Yücel’in de sonuna kadar destelediği bu pazarlık sonucunda, AHEP Vakfı “üç milyon lira” daha fazla para alacak yani…
Bu pazarlık aynı zamanda şunu da gösteriyor…
İşadamı Kemal Atlı, sekiz milyon liralık bedelin “düşük olduğunu” kabul etmiş ki, “üç milyon lira” daha fazla vermeye razı olmuş…
Hatta gerekirse “daha fazla vermeye de niyeti olduğunu” biliyorum ki, bu ayrı mevzu, zamanı gelince konuşuruz…
Şimdi gelelim merak ettiğim asıl mevzuya…
Diyelim ki Erhan Özdemir yarın geldi ve koltuğa oturdu…
Geçmiş dönemde “sekiz milyon liraya razı” olduğu bu satışın arkasında duracak mı, yoksa “evet düşük bir bedelle satmışız” diyerek, hatayı kabul edip, Kaymakam Tanrıseven’in başlattığı “pazarlık sürecini” devam ettirecek mi…
Bilmem, bunu da bekleyip göreceğiz…