Birazdan yumurtlayacağım mevzu ile ilgili tahminde bulunmak ya da “geleceği okumak” için, ne “müneccim” olmaya gerek var, ne de “müneccim yanında yatıp, kendini feda etmeye”…
Yakın geçmişe ve günümüze şöyle bir göz atmak yeter…
Hep birlikte yapıyoruz şimdi…
AKP, 13 yıl gibi oldukça uzun sayılabilecek bir süre, hem de “tek başına ve güçlü bir şekilde” iktidarda kaldı mı, kaldı…
Bu süre içerisinde Alanyalı olmasıyla övünüp, gurur duyulan ve gerçekten de önemli görevler üstlenen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 13 yıl Alanya’yı temsi etti mi, etti…
Hatta…
Anne tarafından Alanyalı olan Bülent Arınç, tam bir Alanya aşığı diye bildiğimiz Haluk İpek, 23. Dönem Antalya Milletvekili olan Mehmet Ali Şahin, Antalya’yı TBMM’de bir dönem temsil etmiş olan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel gibi “önemli” isimlerden yıllarca “medet” umuldu mu, evet umuldu…
Peki gelinen nokta…
Kocaman bir sıfır…
Evet evet, tam da tahmin ettiğiniz gibi, “Alanya’nın il olması” mevzusundan bahsediyorum…
İlçe başkanlarından tutun, en üst kademedeki yetkililerine kadar yıllarca hep şunu söyledi AKP’liler…
“Hükümetin gündeminde il yapma konusu yok”…
Ya da…
“Bizim Alanya’yı il yapacağız” şeklinde bir vaadimiz yok…
Hatta ve hatta, Alanyalı olmasıyla gurur duyulan Mevlüt Çavuşoğlu, daha geçenlerde ALTSO’da yaptığı açıklamada “Alanya’nın il olmaya ihtiyacı yok” bile dedi, hatırlayın…
Çavuşoğlu böyle dedi ama, çıkın sokağa “Alanya il olmalı mı” diye sorun önünüze gelene…
İddia ediyorum, alacağınız her on yanıttan dokuz tanesi, “evet olmalı” şeklinde olacaktır…
“Evet” demeyen o bir kişi de “il olmak üzümün bir çeşidi miydi” diye aval aval suratınıza bakan “ebleh” bir tiptir…
Çünkü, Alanya’nın “en öncelikli” sorunu, kesinlikle ve kesinlikle “il olamama” sorunudur…
Gelelim bugünlere…
AKP Antalya adayları arasında, Alanya’da en çok “mesai yapan” iki isimden birisi eski Ulaştırma Bakanı olan “Karamanlı” Lütfi Elvan, diğeri de, ”babası Alanyalı” diye Alanya adayı olarak lanse edilen ama “oyunu İstanbul’da kullanacak” olan Avukat Sena Nur Çelik…
Bunlardan Lütfi Elvan kafayı “ulaşım projelerine” takmış…
Durup durup, “Antalya-Alanya arasına otoban” diyor…
Dönüp dönüp, “hızlı tren” diyor…
Arada sırada da “Alanya’ya dönerli kavşaklar geliyor” diyor…
Tamam gelsin, bunlara itirazımız yok…
Ama “tekrar iktidar olursak Alanya’yı il yapacağız” demiyor, ya da diyemiyor…
Gelelim Avukat Sena Nur Çelik’e…
“Yörük kültürünü yaşatmak için enstitü kuracağız” diyor…
Başka da bir vaadini duymadım şahsen…
Durup durup, “Yörük torunuyum” diyor…
“Sempatik” görünebilmek adına yüzünden hiç eksik etmemeye çalıştığı tebessüm ile “AKP gençlerin önünü açtı” gibi yuvarlak laflarla durumu idare ediyor…
O’da “Alanya’yı il yapmak için mücadele edeceğim” demiyor, ya da diyemiyor…
Hanımefendinin günahını almış olmayayım ama, “Alanya’nın il olma mevzusu” üzerine koyu bir sohbet açılsa, “detaylı ve oturaklı” fikir sahibi olduğunu da zannetmiyorum…
Her neyse, bu ayrı mevzu dalmayalım fazla…
Diyeceğim o ki…
Eğer AKP bu seçimde de iktidar olursa, hiç kimse Alanya’nın il olmasını falan beklemesin, ummasın…
Dönerli kavşakta dönenler, “Alanya il olacak” hayali kurmasın…
Bu anlamdaki tüm taleplere AKP’liler tarafından aynen şu yanıt verilecektir…
“Bizim Alanya’yı il yapmak gibi bir vaadimiz olmadı”…
Eee haklılar, bugüne kadar böyle bir vaatleri, planları, söylemleri olmadı gerçekten…
Alanya’nın il olmasını “istemiyorlar” demek ki…
Buna karşın hem MHP hem CHP ne diyor...
“Bizim iktidarımızda Alanya mutlaka il olacak” diyor…
Alanya açısından aradaki en önemli “fark” bu işte…
Son olarak şu soruyu sorun kendinize…
“Dönerli kavşak mı, il olmak mı?”..