Kaynakları sınırlı olan dünyamız, iklim değişikliğinin olumsuz etkileriyle karşı karşıya. Çevreyi, suyu, doğayı, toprağı hunharca kullanmanın bedelini ödeme zamanı, tabi önlem almazsak.

Artan sıcaklık nedeniyle kuraklık ve sel gibi doğal afetlerin daha çok görüldüğü bir dönemi yaşıyoruz. Bilim ise sıcaklık artışının nedeninin atmosfere salınan sera gazları olduğunu söylüyor. Öyleyse iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak elimizde…

İnsanlığın devamı için tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilir hale gelmesi çok önemli. Suyun yüzde 75-76’sının tarımda kullanıldığı göz önüne alındığında tarım sektörünün su kullanımında ne kadar dikkatli davranması gerektiği ortada. Topraklarımızın temiz kalması son dönemin en önemli konularından. Gübreden ilaç kullanımına, biyolojik çeşitlilik kaybından kullandığımız yakıta kadar her şeyi gündemimize almamız şart.

TİCARETİMİZ TEHLİKEYE GİRMESİN

Ülkemiz, Paris İklim Anlaşması‘nın tarafı. Sözleşme gereği ülkemiz sınırlarında oluşan sera gazlarının 2030 yılına kadar büyük oranda azaltılması, 2050 yılında ise sıfırlanması gerekiyor.

AB Yeşil Mutabakatı kapsamında Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması devreye girdiğinde ise tarımsal ihracatımızın uğrayacağı karbon vergisi maliyeti 150 milyon Avro’yu bulabilir. Türkiye’nin ihracatında yüzde 42 ile AB ülkeleri birinci sırada yer alırken, Antalya’nın ihracat gelirinin yaklaşık yüzde 60’ını tarımsal üretim oluşturuyor,

Sıfır karbon hedefini koyan AB ülkelerinin bu hedefe ulaşması için alacağı önlemler ve ilave vergiler, Antalya’nın AB ile olan tarım ticaretini sekteye uğratabilir. Bu nedenle üreticilerimiz karbon ayak izi raporlarını hazırlatması gerekiyor. Bu hedefler doğrultusunda gerek ülkemizde gerekse Antalya’da tüm sektörlere önemli görevler düşüyor.

Son dönemde muz, avokado, ananas, mango, ejder meyvesi gibi tropikal meyveler konusunda ciddi üretim potansiyelini yakalayan Alanya, karbon ayak izi konusunda daha da duyarlı davranmalı. Çünkü ürettiğimizi pazarlamak, var olan pazarlarımızı kaybetmemek çok önemli. Bu nedenle özellikle tarımla uğraşan işletmelerin, karbon ayak izini hesaplayıp gelecek projeksiyonunu buna göre çizmesi gerekli.

TÜRKİYE’DE İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİK

2021 ve 2022 yılını “sürdürülebilirlik yılı” ilan eden, konuyla ilgili bir dizi etkinlik düzenleyen Borsamız, “Tarımsal Karbon Ayak İzini Hesaplama” yazılımı geliştirerek, tarım sektörünün hizmetine sundu.

Tarım sektöründe faaliyet gösterenlere farkındalık oluşturmak amacıyla hazırladığımız yazılım, Türkiye’de bir ilk. Borsamız, www.antalyaborsa.org.tr adresinden ulaşabileceğiniz ‘Tarımsal Karbon Ayak İzi Hesaplama’ yazılımı sistemine girenler, 11adımda istenilen bilgileri girerek, üretime yönelik karbon salımı ve azaltma potansiyelini değerlendirebiliyor.

Karbon ayak izini bilen işletmeler, hem üretim hem ticaretine yön verebilir. İşletmeler, yazılım ile işletmelerinin emisyon durunu ölçebilir, bilgi, eğitim ve detaylı sera gazı envanter raporunun hazırlanması için talepte bulunabilir. Sağlıcakla kalın...