İnsanlar gönlü okşayan, güzel sözlerden hoşlanır. Etkileyici sözler insanın olumlu veyahut olumsuz yönde düşünmesini sağlar. Atasözlerine yerleşmiş olan "Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır" sözü ne kadar da anlatıyor soğuk sözlerin sevilmediğini.
Güzel sözlere ihtiyacımız var. Pandemi süresinde gerginliğimiz oluşmuş olsa da bir dost ile muhabbetimiz yüzümüzün tebessümüne nail olur.
Sevgi dolu sözler ile şöyle bir Alanya sokaklarında yürüyüş yapalım...
Her mahallesinin bir hikayesi vardır Alanya'nın. Mesela; Şekerhane mahallesi Anadalu Selçuklu Hükümdarı Sultan Alaaddin Keykubat'ın sevdiği mahalle imiş. Esasında bu mahallenin adı şeker cümlesinden değil de şikar cümlesinden gelmektedir. Şikar av demektir. Sultan Keykubat, bu mıntıkada av ziyafetleri düzenlermiş. Keykubat zamanında bu mıntıkaya şikarhane adı verilmiş, zaman geçtikçe bu yerin adı şekerhane olarak söylenmeye başlamış.
Bu sokaktan geçerken Keykubat'ın ayak izleri görünür görmek isteyene...
Bu hikayeyi yurt dışında yaşayan arkadaşlarım ile paylaştım. Şehrimiz hakkında pek bilgiye sahip değildiler. Ne güzel de tatlı dille anlatıyorsun ve sırf Şekerhane mahallesini görmek için Alanya'ya geleceğiz dediler. Nihayetinde geldiler. Ziyaretleri iki gün idi. Bu güzel şehrimize ayak bastıklarında kültürel zenginliğini fark ettiler. Ve daha bir çok güzelliğini keşfetmek için bir hafta kaldılar.
Şekerhane mahallesini gezer iken şöyle bir ibare kullandım: Keykubat'ın ayak izlerini görüyor musunuz? Şaşkınlıkla yüzüme baktılar.
- "Sende mi görüyorsun?"
Gezdiğiniz yer her neresi olursa olsun öncelikle tarihini öğrenin. Sadece görselliği ile ilgilenirseniz bir zaman sonra unutur gidersiniz. Mânevi duyguları hissedin. Başkalarına anlatırken de şirin lisan ile anlatın. İnsanlara faydalı olmak istiyorsanız onlarla tatlı dil ile konuşun. Güler yüzünüz ile onlara siz tarafından kıymetli olduklarını hissettirin. Ne âlâ ihsandır vesselâm.
Alanya'nın mâneviyat dolu sokaklarından geçerken insanın aklına ilham da gelir İlhan da...
YAŞAMALI BU AŞKI
Bu karanlık sokağın umut var ötesinde
Yüreğim sen atarken kulağım gel sesinde
Yağmur yüklü bulutum dokunsan yaş dökerim
Ay olur saklanırım güneşin gölgesinde
Aşk çobanı gibiyim her dem sevda güderim
Sorsalar sevda nedir? Eşsiz mutluluk derim
Sen bana bir hediye sen en acı kaderim
Yazılmışsın bahtıma seneler öncesinde
Yaraları sararmış dengini bulunca insan
Her dem onda hasbihâl eder kalp ile lisan
Can sana emanettir ah bunu bir anlasan
Can cananı sevince sır saklar sevgisinde
Sevdaya düşen gönül sessizce yanar derler
Damla alsam bu aşktan kurumaz pınar derler
Bana Gül sana ise bir koca çınar derler
Yaşamalı bu aşkı aşkın en zirvesinde
Selâmetle Eyvallâh