Ankara'da bizi temsil eden Alanyalı siyasilere ve bürokratlara sahip çıkmalıyız. Çünkü onlar Alanya'nın birer değeridir. Her ne kadar onlar zaman zaman vefasızlık yapsa da, kendisine değer verenleri dışlasa da, verdikleri sözleri tutmasalarda bir gün gelir gerçeği öğrenirler. Kendisine değer veren insanların onları ne kadar sahiplendiklerini bugün görmeyebilirler ama yarın görecekler ve gerçeklerle de mutlaka yüzleşeceklerdir. O nedenle Alanya'da bugün vefasızlık yapan Ankara'da bulunan Alanyalı siyasilere ve bürokratların tavırları onurumuzu incitiyor olabilir. Ankara'daki değerlerimize kırgın olabiliriz ama küsmemeliyiz. Onlar genç ve tecrübesiz olabilir ama biz onlarla bilgi, birikim ve tecrübelerimizden yararlandırmalı ve kendilerine doğru yolu göstermeliyiz. Kendi değerlerimize doğru yolu göstermeliyiz ki, bir daha aynı hataları yapmasınlar.
Biz Ankara'daki siyasilerimiz ve bürokratlarımızı günahı ve sevabıyla sevmeli, saygı göstermeli ve öyle değer vermeliyiz. Onlar size değer vermeyebilir ama siz onlara değer verin. Onlara değer verin ki hem işlerini yaparlarken daha heyecanla yapsınlar, hem de hatalarından ders çıkarsınlar. Onlar vefalı olmayabilir, belki de Vefa deyince İstanbul'un Vefası'nı anlayabilirler. İnsanoğlu'nun birbirlerine karşı vefalı olmaları gerektiğini düşünemezler. Ama yaptıkları işten ders çıkararak yaparlarsa bir gün vefayı da öğrenirler diye düşünmüyorum da değil.
Bu nedenle Ankara'daki siyasiler ve bürokratlarımız her ne kadar size vefasızlık yaparlarsa yapsınlar siz onlara vefasızlık yapmayın. Onlar sizin onurunuzu incitse de, onlara karşı güveninizi ve inancınızı kaybetseniz de siz siz olun Alanyalı siyasilere ve bürokratlara kucak açın. Kucak açınız ki bölgelerine ve memleketlerine hizmet etsinler, Alanya'nın ve Alanyalının yarınlara umutla bakmasına vesile olsunlar.
İnsanoğlu karşısındakine insana değer veriyorsa, karşısındaki insanın da kendisine değer vermesini ve aynı şekilde davranmasını ister. İnsanoğlu bir söz verince karşısındaki insana sözünü tutar ama karşısında insanın da söz vermesi halinde bunu yerine getirmesini umut eder.
Verdiğiniz sözü bir tutamazsınız, iki tutamazsınız, üç tutamazsınız ama dört kere aynı konuda birisine söz veriyorsanız, onu da mutlaka yerine getirmelisiniz. Mazeret üretip, verdiğimiz sözden kurtulmaya çalışmanın bir anlamı yok.
Bu memlekete bir söz veriyorsanız, insanlara vaatlerde bulunuyorsanız, siyasi yaşamınızda veya bürokrasi görevinizde başarılı olmak istiyorsanız, bu başarıyı da tek başınıza üstlenmeniz imkansız. Bir yerde başarılı olacaksanız arkanızda size değer veren, başarılı olmanız için dua eden insanlar olmalı. Biliniz ki arkanızdaki insanları bir bir kaybediyorsanız, o zaman siz doğru yolda değilsiniz demektir. Bu nedenle arkanızdaki insanları kaybetmek yerine kazanmalısınız. Eğer kazandığınız insanları kaybediyorsanız, gece uyurken, 'Ben nerede hata yaptım? Bana değer veren insanları neden küstürdüm? Yeniden kazanmak için neler yapmalıyım' diye kendi kendinize bir iç muhasebe yapmalısınız.
Bunu demediğiniz zaman ne siyasette, ne de bürokratik yaşamınızda başarılı olma şansınız asla ve asla yok.
Belki bugün siyasette veya bürokrasi hayatında bir yere gelebilirsiniz ama yarın bu gücünüzün olmayacağını iyi hesaplamalısınız. Bu nedenle size değer veren insanları kaybetmek yerine kazanmalısınız. Çünkü size değer verenlerle bir yola çıkıyorsanız, her zaman güçlenecek ve siyaset ve bürokratik hayatınızda da er veya geç başarıya ulaşacaksınız.
Bu nedenle Vefa'nın İstanbul'da bir semt olmadığını her insan için vefanın ne kadar önemli ve anlamlı olduğunu da bilmeliyiz ve ona göre de hareket etmeliyiz. Bu nedenle size değer veren insanlara vefasızlık yapmayın, kendinize küstürmeyin ve arkanızdan yürüyen insanları yarı yoldan döndürmeyin.
Yolunuz yolumuz, davanız davamız ve sevdanız sevdamız diyen insanlara kucak açın ki, onlar da size kucak açsın ve her alanda başarılı olun.
Bu nedenle hem Alanyalılar, hem de Ankara'daki siyasiler ve bürokratlarımız birbirlerine karşı vefalı olurlarsa burada kazanan hem Alanyamız, hem Ankara'daki değerlerimiz olur. Böylece kaybeden olmaz ama kazanan Alanyamız olur.