İkinci Bahar

Abone Ol

Özdemir Erdoğan ne güzel söylemiş’ ’İkinci Bahar yaşıyorum şimdi’’
Sevgili okuyucularım 1,5 aylık aradan sonra tekrar sizlerle birlikteyim. Geçirdiğim kötü günlerden sonra yeni bir hayat anlayışına, yeni bir bakışla tam da şarkının dediği gibi ikinci bahara başlıyorum. Tabi ki detaylı olmasa da bu kötü süreci sizlerle paylaşmak isterim. Bunun da asıl sebebi insanların kötü alışkanlıklarından uzaklaşması için.

18 Ocak’ta başlayan 1 aylık süreci ne kadar anlatsam da yaşamayan bilemez. Hayatım boyunca 1 hafta bile kalmadığım Hastanede bu kadar uzun süre, üstelik makinelere bağlı yaşamak beni sadece bedensel olarak değil beyin olarak da çok yordu. Bir ara en kötü denilen yoğun bakımda 8 günlük uyutulmanın ardından uyandırıldıktan sonra delirme noktasına geldim. Yaşadıklarımla ilgili başka detaya girmeyeceğim. Yazımın başında da dediğim gibi bunu yazmamın tek sebebi, insanların yaşadıklarımı göz önüne alarak, ölümden döndüğümü görerek kötü alışkanlıklardan kurtulması içindir. Yaşadıklarım birçok arkadaşında etkili oldu. Umarım takip eden herkes empati yapar.

Son tavsiyeme gelirsek, Bugün ben entübe edilmedim ve o yoğun bakımdan kurtuldum ama siz kurtulmayabilirsiniz yüzden sigaranın ne kadar zararlı olduğunu ve neler yaptığını görmenizi istiyorum. Bir gün böyle bir yazı kaleme alacağımı hiç düşünmezdim ama hayatın bize neler getirdiğini bilmemiz imkansızdır. Lütfen yaşadıklarımı yaşamamak için elinizdeki sigaraları atın ve ikinci bahara başlayın.

Tabi ki bu kadar kötü sürecin güzellikleri de vardı. Özellikle son yıllarda çok şikayet konusu olan Devlet Hastanesinde yaşadıklarımın yanında bol bolda gözlem yaptım. Hastane çok değişmiş, diyaloglar daha yapıcı ve sevecen. Temizlik ve hijyen koşullarına dikkat ediliyor. Tabi ki bunda ben odaklı değil biz odaklı çalışan Başhekim Doç. Dr. Oğuz Karahan’ın göreve gelmesi etkili olmuş. Hastanede kaldığım sürede sağlığa kavuşmam için çalışan Uğur Hocama, Alper Hocaya, Deniz Hocaya, Nuri Hocama, isimlerini hatırlayamadığım diğer doktorlara ve beyaz melekler diye tabir ettiğim hemşirelerimize çok teşekkür ediyorum.

Bu süreçte sayın bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, Alanyaspor Başkanı Hasan Çavuşoğlu, Kestelspor Başkanı Levent Uğur ve Camiaları, Başta AGC Başkanı Gaye Coşkun olmak üzere Basın mensupları da yanımda oldular. Binlerce insan dualar ederek, kurbanlar kestirerek sağlığıma kavuşmamı istedi. Buradan herkese çok ama çok teşekkür ediyorum.
Yüzyıldır tartışılan ve önümüzdeki yüzyılda tartışılacak olan bir konu var. Para mı, Dost mu biriktirmek’. Daha önce de yaşamıştım ama bu son süreçte bir kez daha anladım ki, iyi ki dost biriktirmişim yüzden siz, siz olun bu kısa Dünya’da dost biriktirin.