İğneyi kendimize batıralım

Abone Ol
16 Nisan'da Yeni Anayasa referandumu için sandık başına gideceğiz. Bu süreçte Avrupa'daki Haçlı Ordusu, Türkiye'ye karşı anti demokratik uygulamalara imza atıyor. Bakanlarımızın uçaklarının kendi ülkelerine inmesine onay vermiyor, salonların kiralanmasına da karşı geliyor. Yani bizim Bakan'larımızın Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızla buluşmaması için her türlü oyunu oynuyor Avrupa ve o ülkeleri yöneten liderler. Avrupa'nın bu hukuk dışı uygulamalarını onaylamıyorum. Bugün Avrupa'da hukuk yok. Bize demokrasi dersi veren Avrupa'da demokrasinin D'si yok, özgürlüklerin Ö'sü de uygulanmıyorsa, Avrupa'ya karşı hertürlü yaptırımı uygulayalım. Avrupa'nın ırkçı uygulamalarını desteklemiyorum aksine kınıyorum. Avrupa'da demokrasi yoksa, özgürlükler yasaklanıyorsa, insan hak ve hukuku ayaklar altına alınıyorsa, Türkiye'de özgürlük var mı, demokratik bir ülke miyiz, insan hak ve hukukunu tam anlamıyla uygulayabiliyor muyuz?
Bu konuda çuvaldızı Avrupa'daki liderlere batırıyorsak, iğneyi de kendimize batırmamız gerekmiyor mu? Bugün Türkiye'de Yeni Anayasa referandumu sürecinde Hayır kampanyası başlatanların kiraladıkları salonların sözleşmeleri neden iptal ediyorsunuz ve bu yönde Hayır kampanyası yapanları neden baskı altına alıyorsunuz?
Devlet eliyle neden Hayır'cıları karşı karalama kampanyası başlatıyorsunuz? Demokratik bir ülkede yaşıyorsak, Yeni Anayasa'yı da milletin onayına sunuyorsak, isteyen Evet der, isteyen Hayır. Yeni Anayasa'ya Hayır oyu verecekleri neden Kandil'deki teröristlerle bir tutuyorsunuz? Bu vatanın her metrekaresi için canını feda edebilecek, Ay-Yıldızlı bayrağımızı dalgalandırabilecek ve ezanlarımızı minarelerde söyletebilecek olan insanlarımız, 'Hayır' diyecek diye neden onları vatan hainliğiyle suçluyorsunuz?
Türkiye'de 16 Nisan'da Hayır oyu verecek olan seçmeni Kandil'deki teröristle bir tutmak, aynı kefeye koymak ve hainlikle suçlamak yanlış değil mi?
Hayır oyu verirseniz PKK'ya oy vermiş sayılırsınız diyerek insanlara psikolojik baskı uygulamak sizce doğru mu? Neden 16 Nisan'da Hayır vereceklerin kiraladıkları salonları iptal ettiriyorsunuz, konuşmalarını yasaklamak için elinizden geleni yapıyorsunuz?
Devletin Valisi, Kaymakam'ı ve seçilmiş Belediye Başkanlarınız ile neden Hayır oyu kullanacak insanlara karşı hertürlü kumpası kuruyorsunuz, onların Evet oyu vermeleri konusunda baskı altına alıyorsunuz?
Beyler, bugün Avrupa'da Türk Bakan'larımıza karşı yapılanları şiddetle kınıyoruz. Elbette bu konularda vatanımızın ve milletimizin yanında olacağız. Devletimizi yönetenleri, Avrupa'daki 3-5 lidere yem etmeyeceğiz, onları harcatmayacağız ve devletimizi yönetenlere destek olacağız. 
Pekala siz neden Avrupa'nın bu ırkçı ve faşist uygulamalarına karşı olan Türk milletine karşı cephe alıyorsunuz?
Eğer Avrupa'nın o yaptıklarını kınıyorsak, Avrupa'yı bu konuda örnek almıyorsak, neden Avrupa'da kendimize yapılan haksız uygulamalarının aynısını kendi ülkemizde Hayır kampanyası başlatanlara karşı yapıyoruz. Hollanda'da yapılanların çok yanlış olduğunu söylüyorsak, neden o uygulamaları kendi ülkemizdeki insanlara karşı yaptırıyoruz? Neden Türkiye'de salon kiralayan Hayır'cıların kiraladıkları salonları iptal ettiriyoruz. 
Avrupa yanlış yapıyorsa, neden Türkiye'de siz kendi insanınıza yanlış yapıyorsunuz? Çuvaldızı Avrupa'daki liderlere batırıyorsak, iğneyi de kendimize batıralım. Avrupalı liderler iğneyi bize batırınca canımız acıyorsa, kendi ülke vatandaşımıza çuvaldızı batırıyorsunuz ki?
Avrupa'da demokrasi yoksa, özgürlükler rafa kalkıyorsa, insan hak ve hukukundan söz edemiyorsak, Türkiye'de bunlardan söz edebiliyor muyuz?
Bence bu sorunun yanıtı Hayır.