Hiç “kıvırmadan” söylüyorum, “evet içim burkuldu”…

Abone Ol
Yaklaşık beş aylık süre sonunda Alanya Kaymakamlık makamının yeniden el değiştirdiği gün, yani önceki gün biraz yoğun geçti benim için…
Gerek önümüzdeki cumartesi günü Alanyum’da yapacağımız “imza günü” hazırlıkları, gerekse akşam saatlerine Kaymakamlık binasında gerçekleştirilen “devir-teslim töreni” nedeniyle oluşan yoğunluk, “hor kullanıldığı” için zaten “pancar motoru” kıvamına gelmiş olan vücudumu da “yordu” doğal olarak…
İşte bu “aşırı yükleme” nedeniyle “haşlamış patates” kıvamındaki kafama müthiş şiddetli bir ağrı saplanınca, çalışma masamın üstüne bir avuç “ağrı kesici” koyup, arka arkaya iki tane salladım ki, ağrım dinsin, salim kafayla gazetenin sayfalarını yetiştireyim…
Bu hallerimi gören başta sevgili patronlarım Hilmi Karagöz ve Mehmet Ali Gürses ile, tam karşımdaki masada mesai yapan Kerim Toksöz, üç aşağı beş yukarı aynı anda yapıştırdılar lafı…
“Abi, Kaymakam Hasan Tanrıseven gitti diye mi başına ağrılar girdi, sen bu gece sabaha kadar uyuyamazsın artık” diye…
Ayrıca, dün bu yazının yazıldığı saate kadar kimi gördüysem, kiminle karşılaştıysam, ya “Allah kavuştursun” dediler, ya da “geçmiş olsun” mealinde bir şeyler…
Hatta suratıma “memeden kesilmeden anasını kaybederek öksüz kalmış çocukmuşum” gibi bakanlar oldu…
Hatta ve hatta Kaymakam Dr. Hasan Tanrıseven’le aramızda oluşan “dostluğu” çekemeyip, “kıskançlıklarından çatlama noktasına geldiklerini” adım gibi bildiğim bazıları da “nasıl geçirdik ama” der gibi “imalı imalı sırttılar”  suratıma karşı…
Son iki gün içerisinde karşılaştığım bu durumlardan anladım ki, Kaymakam Dr. Hasan Tanrıseven ile aramızda oluşan “dostluk”, kimileri tarafından “ilgi ve saygıyla” kimileri tarafından da “kıskançlık ve fesatlıkla” takip edilecek kadar “güçlü ve sağlammış”…
“Kaymakam” sıfatını bir kenara bırakarak söylüyorum, Dr. Hasan Tanrıseven gibi “insani duyguları” çok fazla ve çok ön planda olan, dürüst, çalışkan, işini, devletini, halkını seven “güzel yürekli” bir devlet adamıyla olan dostluğumuzun, böylesine “ilgiyle takip edildiğini” görmek şahsımı hem çok “sevindirdi” hem de çok “gururlandırdı”…
“Kaymakam sıfatını bir kenara bırakıyorum” diye özellikle vurguladım çünkü, Dr. Hasan Tanrıseven’le aramızda oluşan “dostluk” kavramının altında asla ve asla bu makam olmadı…
Hem şahsımın, hem de “Genel Yayın Yönetmeni” sıfatıyla başında bulunduğum Alanya Postası Gazetesi’nin, Alanya Kaymakamlığı makamından zerre kadar bir beklentisi, çıkarı, menfaati olmadı çünkü, olamaz da…
Bizim Dr. Hasan Tanrıseven’le aramızda oluşan dostluk, “pazara kadar” olan dostluklardan da değil zaten…
Alanya Kaymakamı olsa da dostuz, olmasa da dostuz….
Bu bir…
Hanımlar beyler bakın…
Tarzım olmadığı için hiç “kıvırmadan” açık ve net bir şekilde söylüyorum…
“Evet, Dr. Hasan Tanrıseven gibi güzel yürekli bir insanın Alanya Kaymakamlığı görevinden ayrılmasına üzüldüm, içim burkuldu”…
Ama…
Bu demek değildir ki, şu anda Alanya Kaymakamlığı koltuğunda oturan Erhan Özdemir “tu kaka”…
Asla ve asla böyle bir düşüncem yok…
Ne yazık ki zaman zaman çiğnenen “kuvvetler ayrılığı” ilkesini hep “savunmuş” bir gazeteci olarak, Erhan Özdemir’in “hukuki” yoldan hakkını arayıp, Alanya Kaymakamlığı görevine iade edilmesine sonuna kadar “saygı” duyuyorum…
Alanya’da görev yaptığı iki yıllık süre içerisinde kendisiyle “sohbet” edip, çok fazla “diyalog” kurma şansımız olmadı belki ama, en küçük bir “sürtüşmemiz” de olmadı…
Hatta, önümüzdeki cumartesi günü Alanyum’da imza gününü düzenleyeceğimiz kitabımın sondan ikinci yazısında, Erhan Özdemir’in “statükocu olmayan” bir devlet adamı olduğunu anlatmışım…
Biliyorum ki, Erhan Özdemir de vatanını, milletini seven, çalışkan, dürüst, namuslu, bu devlete onlarca yıl “alnının akıyla hizmet etmiş” bir devlet adamı, bu noktada en küçük bir sıkıntı yok…
Ama “hükümeti oluşturan siyasi iradeye” rağmen Alanya’ya gerçek anlamda hizmet edebilir mi bunu tam bilemiyorum…
İşin Alanya adına olayın “en önemli” boyutu da hu zaten…
Yoksa bazı “aklı evveller” gibi, insanları “Hasan Tanrıseven’ci” ya da “Erhan Özdemir’ci” diye ayrıştırmak, “at gözlüğü takıp” olaya sadece bu pencereden bakmak son derece yanlış…
Şahsım ve başında bulunduğu gazete adına söylüyorum, Alanya Kaymakamlığı makamında kim oturuyor olursa olsun, Alanya’nın menfaatleri doğrultusunda, “doğru yaptığı” her işin sonuna kadar yanındayız…
İşte tam bu noktada, Kaymakam Erhan Özdemir’e “hoş geldiniz, hayırlı uğurlu olsun” diyorum…
Yeni bir sezonun öncesinde Alanya’nın alması gereken çok yol var…
Allah yardımcısı olsun…