Hayırlı İşlerin Ruhu

Abone Ol

Örnek insan buyuruyor ki: “En büyük cihad, kişinin kendi nefsiyle yaptığı mücadeledir." Nefisle mücadele öğrenilmeden, öteki hayırlı işler yapılamıyor. Her hayrın önündeki en inatçı engel nefis yenilmeden ne hidayete ne sırat-ı müstakime ulaşmaya niyet edilemez, ne ibadet yapılır, ne hayrât ü hasenât ne de iyilik yapılıyor... Nefis yenilecek, dizginlenecek, kontrol altına alınması, sonra diğer hayırlı işlere yönelinmesi gerekiyor...
İnsanların acıları üzerinden bile PR yapanların cirit attığı günümüz algı dünyasının aksine, geçmişte erenler işin batını ile boşuna ilgilenmemişler. Tam bu noktada erenlerin sohbetinden bir paragraf alalım:
“En önemli gayeyi hiç atlamayın! Hizmet ediyoruz derken detayla uğraşmayın! Ana meseleyi unutmayın!.. Asıl işimiz, kendi iç eğitimimizi sağlamak, dünya ve ahiret saadetinin anahtarını elden kaçırmamaktır. Kalbimize hakiki imanı yerleştirmektir. İman-ı kâmil sahibi olmaktır. Yakîn-i sadık sahibi olmaktır. En önemli işlerden birisi bu... Bunun ötesinde, Hakla beraber olmak için, ilk önce insana iç lâzım, kalb lâzım. Metodu, planı sezesiniz diye, dönerek söylüyorum: İlk önce, insan tevbe edecek, kalbini temizleyecek!.. Tasavvufla içini yıkayacak, nefsini terbiye edecek, tezkiye edecek; temiz bir içe sahib olacak... Allah-u Teâla Hazretleri, insanın zahirine bakmaz, kalbine bakar. Allah nazargâhı olan kalbini, o nazara lâyık hale getirecek.”...
İyilik için çalışmak nasıl olur?
En sevaplı, kârı çok olan, ecri çok olan, insanı çarçabuk büyük sonuçlara, dünya ve ahiret mutluluğuna götüren işler, ameller, çalışma tarzları nelerdir. Yapılan ibadetlerin, amellerin fesada uğramaması, insana faydası olması boşa çıkmaması için neler tehlikelidir, nelere riayet etmek lâzım?
Dr. Herbert Benson dinin insanın ruh ve beden sağlığı üzerine etkisine çalışmış ve “Handbook Religion and Health” kitabında 30 yıllık çalışmalarının sonuçlarını detaylı bir şekilde aktarmıştır. İlk olarak birçok benzer bilimsel araştırmanın da sonucu olarak;
"İbadet insanı münkerattan alıkoyar. Çünkü insan her gün ibadet ve dua ile az da olsa meşgul olsa, yavaş yavaş, farkına varmadan rayına oturuyor, yörüngesine yerleşiyor.”
Bir başka dikkat edilmesi gereken husus ise bütün hayırlı işleri yaparken, bir ana esası hiç göz önünden uzak tutmamak gerekiyor, o da “ihsan”!..
Kutlu Peygamber buyuruyor ki:
“Allah-u Teâlâ, sizden biriniz bir iş yaparken, bir amel icrâ ederken, onu mükemmel yapınca sever, mükemmel yapılmasını ister.’ Terziyse, iyi terzi olacak! İyi bir malzeme, kaliteli, güzel bir dikiş... Aşçıysa, güzel bir yemek yapacak!.. Hocaysa, iyi anlatacak!.. Talebeyse, iyi dinleyecek, iyi çalışacak!..”
İbadetlerin huşu içinde hepsi mükemmelen icra edildiği gibi mali ibadetlerde ihmal edilmemelidir zira dinimiz topluma faydalı olmak isteyen Müslümana, namaz gibi bir de zekât ibadetini farz koymuş. Erenlerden birinin tabiri ile
“Kesenden de ibadet edeceksin! Kesen de ibadet edecek!..”
Sonra, aslında belki de bütün amellerin başında ve esnasında yapılması gereken çok mühim bir başka husus da var ki o da tefekkürdür. Tefekkür her ne kadar düşünmek olarak tanımlansa da bütün ibadetlere mahiyetini katan hatta sıradan amelleri ibadete tebdil eden, renk ve ruh katıcı bir maddedir. Tefekkür de ibadetler arasındadır, hem de nasıl ibadet!..
Bir saatlik bir tefekkür, bir senelik ibadetten daha kıymetli... Tefekkür, çok kıymetli bir ibadet... Namaz, oruç, zekât, hac, görünen ibadetler... Görünmeyen ibadetler ise sükût, tefekkür ve sâiredir...
Hayırlı talebe yetiştiren hocaya, talebenin bütün sevapları geliyor. Hocalık çok kıymetli!.. Alim yetiştirmek, çok daha önemli!..
İrşâd... İnsanlara doğruyu anlatmak, ‘Bak, sen böyle yapıyorsun ama, bu böyle değil!..’ demek...
Terbiye... İnsanı alıp yetiştirmek... Bunlar çok sevap... Yetişen insanın bütün sevapları sana geliyor.
Sonra, insanların ihtiyacına, hizmetine, yardımına koşmak çok sevap... “Sen bir kardeşinin hâcetini görmeye bir hamle yaparsan, Allah da ahirette senin hacetini bitirir, işini görür.” buyruluyor. “Kim bir kardeşine yardım ederse, Allah da ona yardım eder. Kim infakta bulunursa, Allah da ona infak eder.”
Selam olsun sahici insanlara...