Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerine çıktı, serinlik aramak isteyenler kendini park ve bahçelere attı. Hal böyle olunca kene şikayetleri  de arttı. Geçtiğimiz hafta Sivas'ta 3 kişi, kene kaynaklı enfeksiyon KKKA nedeniyle hayatını kaybetti. Prof. Dr. Özgür Karcıoğlu kene vakalarıyla ilgili merak edilen her şeyi tek tek açıkladı.

Son dönemde kene ölümleri arttı. Sizce nedeni bilinçsiz müdahale mi yoksa kene sayısında bir artış gözlendiği söylenebilir mi?

Bildiğim kadarıyla KKKA'ya (Kırım Kongo Kanamalı Ateşi) bağlı ölüm oranlarında ciddi bir artış bilgisine rastlamadım. Ama tabii ki kene ısırıkları ülkemizde her yıl yüz binlerce, milyonlarca, sayısı kayıtlara geçmeyecek kadar fazla oluyor zaten.

2006 YILINDAN SONRA ARTMAYA BAŞLADI

2003-2005 yıllarında kuş gribi hastalığı olduğunda, kuş ve tavukların yoğun bir itlafı söz konusu oldu. kene hastalığının ülkemizdeki artışı da bu nedenle 2006 ve sonrasına denk geliyor. Yani tamamen kuş ve tavukların itlafıyla ilişkili. Çünkü tavuklar keneleri yok ederek, yiyerek toplumumuzu koruyan canlılardı. Biz onları yok ederek aslında kene hastalığını artırmış olduk. Burada çok önemli bir nokta var.

İŞTE KENE VAKASININ EN ÇOK GÖRÜLDÜĞÜ İLLER

Türkiye'de belli alanlarda KKKA olur, bakın kene ısırığı demiyorum. Kene, yeşillik olan, sulak olan her alanda, Türkiye'nin her yerinde var. Buralarda keneler insanlarla temas halindedir, ısırırlar da. Kedi ve köpeklerin üzerinde de olabilir. Ama KKKA ile kene ısırığı konusunu kesin çizgilerle ayırmak gerekir. Şu nedenle özellikle vurguluyorum: Türkiye'de Karadeniz'in sahil kesimi, yani Rize, Trabzon vs. değil, arka taraflarındaki kentler; Tokat, Çorum, Ankara'nın kuzeyi, Kastamonu, Sivas ve bazı bu dağlık kesimlerde, Erzurum, Amasya gibi bölgelerde KKKA endemik olarak bulunmaktadır. Bunların dışındaki bölgelerde keneler vardır fakat bu virüs yoktur.

AKDENİZ’DE RASTLANMIYOR

Antalya'dan gidip, sağlığı orada arıyorlar Antalya'dan gidip, sağlığı orada arıyorlar

Yani diyelim ki Tekirdağ'da yaşıyorsunuz, İstanbul Avrupa yakasında bir pikniğe gittiniz, o sırada bir kene sizi ısırdı, bu kenenin KKKA taşıyor olma ihtimali sıfıra yakın. Hiçbir zaman tam olarak sıfır demiyoruz çünkü bir aile Tokat'tan İstanbul'a taşınmıştır, yorganlarının veya yastıklarının içinde birtakım şeyler gelebilir. Mardin'den İstanbul'a akrep nasıl geliyorsa... Ege'de, Trakya'da, Akdeniz'de bunlar hiç bulunmamaktadır. Bu iller dışında böyle bir hastalıktan ciddi anlamda şüphe etmemek gerekir.

İŞTE BELİRTİLERİ

Şüphelenilen durumlara klinik olarak da bakmak lazım. Hastalığı taşıyan kene insanı ısırdıysa 1 ila 3 gün içinde ateş, karın ağrısı, kusma, nedeni belirsiz kanamalar, anlam verilemeyen durum değişiklikleri, anlamlandıramadığınız şikayetler olduğunda tabii ki şüphelenmek gerekir. Her kene ısırığı diye giden kişinin karaciğerlerine, kan sayımına bakılması aslında gerekmiyor. Bu riskler, bu belirtiler yüksekse laboratuvar desteği almak gerekir. KKKA testi yapılabilir. Ancak çok yüksek şüphenin olduğu ve yüksek riskli bölgeden gelen kene ısırıklarında olması gereken şeyler. “Beni kene ısırdı” diye gelen bir kişiye birçok kan tetkikinin yapılması gerekmiyor.

BU SÜRELERE DİKKAT

Sadece dip not: Kuluçka süresi 9-10 güne kadar çıkabildiği için o nedenle kişilerin kendilerini izlemeleri gerekiyor. Türkiye'de sık yapılan hata, bu konuda gereğinden fazla panik yapılması. Ama elbette azımsan sın demiyorum. Özellikle bahsettiğim coğrafi bölgelerde kene ısırığıyla gelen hastalara gereken özen gösterilmeli. Vücut çok iyi taranmalı; koltuk altları, anal bölge, genital bölge gibi genelde çok fazla bakılmayan bölgelere de dikkatli bir şekilde bakılmalı.

KENEYİ ÇIKARMANIN YOLU

Kenenin çıkartılmasında yapılan hatalar var. Üzerine sigara söndürmek, üzerine direkt basmak veya öldürmeye yönelik şeyler yapılması durumunda hayvan zaten panikle içindeki virüsü vücuda deyim yerindeyse kusuyor. O cildi yukarıya doğru çadırlaştırıp, keneyi boyun kısmından boğarak çıkarmak gerekiyor. Yoksa direkt öldürmek ister gibi çıkarmtaya çalışırsanız hayvan o panikle içindeki virüsü vücuda gönderiyor. Bizim istemediğimiz esas şeyi yapmış oluyor. Ticari kitler satılıyor, onlar çok önemli değil. Onlar çok önerdiğimiz şeyler değil. Cımbız gibi her evde bulunan basit aletlerle hayvanı çıkarmak gerekiyor. Riskli bölgelerde yaşayanlar da evde kendisi çıkartabilir ancak onların hastaneye başvurmasını öneriyoruz. (Haber Merkezi)

Kaynak: Haber merkezi