Merhaba Alanya…
Öncelikle 11 ayın sultanı ramazan ayınız mübarek olsun. Rabbim kolaylık versin dedikten sonra ve 10 günlük bir aradan sonra tekrardan sizlerleyim.
İnsan kendini beğenmezse çatlar. Yoğurdum ekşi de demez. Eleştiriyi kim sevmiş ki.
İnsanlar Yaşamları içinde pek çok şeye değer biçerler. Bir dine, bir gruba, siyasi bir partiye ya da bir futbol takımına bağlanmak şeklinde ortaya çıkar söz konusu bu değer.
Ancak zamanla insanlar, değerleri ile yaşamları arasında tezat oluşturacak şeyler ile karşılaşırlar. Genellikle de, yapmak istedikleri şeylerin yanlış olmasını istemezler. Bu yüzden ya gerçeklerle yüzleşmekten kaçar yada bu gerçeğe karşı koymaya çalışırlar.
Kendini kandırma olayı, işte bu aşamada devreye girer. ALLAH (cc) a ve dine inandığını söyleyen, ancak inancının gereklerini yerine getirmede zorlanan kişi, bir çelişki içindedir.
İnsan çelişkilerle yaşayamayacağı için de, kendince bahaneler üretir kendi kendini kandırır ve içinden sıraladığı bu bahanelerin ardına gizlenir.
Dini konularda kendini kandırmak üzere üretilen bu bahanelerim zararı ise, başkasına değil, bizzat bu bahaneyi üreten kişinin kendisinedir…
Çook ama çok sevdiğim bir kıssa. Herkesin en zor anında kararsız kaldıgı anda aklına getırdıgınde çozumu bunlarla bulacağı sözler.
Hak hukuk vicdan vesaire iletişimde ne varsa içinize sığmayan sizi huzursuz eden hangi adam daha iyidir sözünün cevabını uygulayın.
Şehrin en güvenilen, en adaletli, en merhametli ve en çok yardim eden ve o dönemin en büyük bilge sine sormuşlar: “Hangi adam daha iyidir.” Bilge cevap vermiş : “Gücü yeterken alçakgönüllü olan,
hevesi varken kötülükleri tercih eden, intikam almaya gücü yeterken affeden.”
Efsane sözlere EFSANE olmuş ders niteliğindeki geçmişten günümüze şöyle bir hafızaları zorlayalım. Ama üzücü olan gençlerimizin kıssadan hisselere kulak tıkamaları Babalarının milyar milyar veripte aldığı telefonlarda PEDER diye kayıt etmeleri.
Evet böyle bir başıboşluk ve saygıdan uzak bir nesil geliyor. Ben görmedim çocuğum görsün , ben yemedim çocuğum yesin, ben giymedim çocuğum giysin düşüncesi elbette çok güzel ama sen babanı yalnız bırakmadın ama böyle giderse çocuğun seni bırakacak.Aslında cocuklukta gençlikte karşılaşılan bir çok şey gelecekte çok faydalı oluyor insanlar için. Mesela Sabretmeyi askerlikte öğrenir erkekler.
BUNU SADECE ANALAR BİLİR!
Anne tavuğa sormuşlar : Bulduğun taneyi niçin kendin yemez de yavruna ikram edersin? Anne tavuk cevap vermiş : İkincisinin tadını sadece analar bilir.
YENMEYİ ÖĞRENMENİN YOLU
Ruslar’ın bugünleri borçlu oldukları ünlü devlet adamları Deli Petro’ya başarısının sırrını sormuşlar. “yenile yenile yenmesini öğrendim demiş”
Hayatta hepimiz bir şeyleri yanlış yapıyoruz . Yeniliyoruz rakibimize, hırsımıza, nefsimize yeniliyoruz da yeniliyoruz. Oysa yenilmek önemli değil ki. Önemli olan yenilgiden gerekli dersi çıkarmak ve yeniden toparlanıp galibiyet için harekete geçmektir. Yenilgiden yada yanılgıdan ders çıkarmanın gerekliliğini Peygamber Efendimiz(s.a.v.) ne güzel açıklamış: “Bir Müslüman aynı şekilde iki kere aldatılmaz.” Diyerek.
ALANYA’LI BİR TÜCCARIN ZENGİNLİK SIRRI
Anlatıldığı üzere Alanya’da eski eşya, mal, mülk, veya mevcut ne varsa alıp satan çobanlıktan gelip kendi başarısıyla çok zengin olmuş birinden bahsederler.
Öyle ki başarısının sırrı her ticaret yapacağı kişiye sorduğu soracağı şu soruda saklıymış: “Bu malı sen mi kazandın da satıyorsun, yoksa babandan mı kaldı? “Ben kazandım diyene” “o halde değerini bilirsin” diye fiyat bile vermezmiş. “Babamdan kaldı!” diyenlere hemen yapışırmış.” Çok örnekler geldi dimi gözünüzün önüne. Haklısınız.
Günün sözü : İşi nasıl yapacağını bilen adam her zaman bir iş bulacaktır, İşi neden yapacağını bilen adam sa her zaman patron olacaktır.
Boynuzsuz öküzün ahı. Boynuzlu öküze kalmaz.
Selam ve dua ile.