Cumhuriyet tarihimizin en ağır krizini yaşıyoruz. Corona virüs, hayatımızı altüst etti, ekonomimiz yerle bir. Bu zorlu dönemde, canım ülkemin dünyaya açılan penceresi Antalya’da, büyükşehir belediye başkanlığı yapmak her baba yiğidin harcı değil. Hele hele böyle bir dönemde halkın takdirini kazanıp oyunu arttırmak hiç kolay değil.
Sayın Böcek, bunu kısa sürede başarıp farklı siyasi görüşten insanların takdiri kazanmış usta bir siyasetçi, ciddi bir devlet adamı imajı sergiledi.
31 Mart yerel seçimlerinde Antalya’da 714 bin 301 oyla ve %50,62 oy oranı ile Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Muhittin Böcek, son yapılan anketlerden anlaşıldığı gibi oyunu arttırdı. Öle ki, yüzde 10’luk rekor bir artıştan bahsediliyor. Artan oy oranını bilemem ancak, halk tarafından sevilen, sayılan bir başkan olduğu açıkça görülüyor.
Sayın Böcek, seçilir seçilmez siyaseti bırakıp işine odaklandı ki bana göre önemli bir artı kazandı. Tüm siyasi söylentileri boşa çıkardı. “İşçi kıyımı yapıp, CHP’lileri işe alacak” diyenler yanıldı. Sadece daire başkanları düzeyinde değişiklikler yaparak çalışabileceği insanları göreve getirdi. Bu değişiklikleri yapmak yeni seçilen belediye başkanın en doğal hakkıdır. Geçmiş dönemlerde işe alınan işçilerin terine saygı gösterdi, onlarla çalışmalara devam etti. İlçe belediye başkanları ile ortak çalışmalar yaptı, “Herkesin başkanıyım” özde verdi.
İçinde bulunduğumuz kriz döneminde insan odaklı projeleri hayata geçirdi. İşinde-gücünde olan vatandaşa sosyal belediyecilik gereği yardımları evine ulaştırdı. Aşevlerinin kapasitesini artırdı, ihtiyaç sahiplerine sıcak yemek ulaştırdı. Yaşlı bakım evlerini devreye sokarak vatandaşı sokakta aç susuz bırakmadı. Hiçbir evin suyunu kesmedi. Kısacası sosyal belediyecilik yaparak parti gözetmeksizin her daim halkın yanında oldu. Halk Ekmek, Halk Süt, Halk Et’i açarak vatandaşın temel ihtiyaç gıdalarını ucuza almasını sağladı. Tüm bunları yaparken şaşalı açılışlardan, süslü konuşma metinlerinden uzak durup doğal davrandı. Cadde ve sokak; dağ taşı kendi posterleri ile süsletmek yerine; fırsat buldukça halkın içine karışarak halkın başkanı olduğunu gösterdi.
Son söyleyeceğim şudur; keşke böyle bir dönemde su zammı tartışmaları ile anılmasa da, rakibinin son seçim koza olarak ortaya attığı “Her eve 10 bin litre su bedava” projesini hayata geçirseydi…