Alanya ekonomisi turizme endeksli. Turizm kötü giderse, ekonomimiz de kötü oluyor. Otellerimiz dolmazsa, kasamız da dolmuyor. Rusya'daki kriz nedeni ile bir çok otel kapısına kilit vuruyor. Rus krizi, otellerimizi de etkiliyor, ekonomimizi de. Çünkü bir otel kapanıyorsa, o otelde en az 100 kişi çalışıyor demektir. Bu 100 kişi evine ekmek götürüyor. Bir ailenin 4 kişiden oluştuğunu var sayarsak, en az 400 kişilik bir aileyi etkiliyor turizm. Sadece bu emekçilerden ibaret değil. Çarşıdaki kasabı, manavı, bakkalı, butikçisine kadar herkes bir otel bile kapanıyorsa, hepsini de etkiliyor. Yani turizmde işlerin kötü gitmesi demek, şehirdeki işlerin kötü olması demektir. Bir bisikletteki zincirin bir parçası kopuyor ve bisiklet bozuluyorsa, otellerdeki doluluk oranının düşmesi demek, otelin kapanması demek, turizmde işlerin zincirleme olarak etkilenmesi demektir. Aslında Türk turizmi can çekişiyor. Alanya'da Rus turizmine dönük hizmet veren turistik tesislerin içi boş. Bir çok otel kapandı. Turistik tesislerin kapısına kilit vurmasıyla Alanya ekonomisi de çöküyor. Turizm iflasta, ekonomi dibe vuruyor ama bizi yönetenlerin de dünyadan haberi yok. Türkiye'de 13 yıldır AK Parti tek başına iktidardı, 7 Haziran'a kadar. Ama 13 yıllık dönemde AK Parti iktidarında bir tek Turizm Bakanı'nı biliyorum, o da Atilla Koç. Gerçekten turizme hizmet veren, turizmin geleceği içinde yatırımların önünü açan bir Turizm Bakanıydı. Onun dışında AK Parti'nin 13 yıllık iktidarı döneminde başka Turizm Bakanı atamış olabilir ama biz pek görmedik. Bugün Türkiye'de turizmin başkenti Alanya'dır. Alanya'nın ilk oteli Alantur'dur. Turizme ilk hizmet veren otel Alantur'dur. Alanya turizm için önemli bir lokomotiftir. Ama ben turizmin lokomotifi olan Alanya'da 13 yıllık AK Parti iktidarında Atilla Koç'ın dışında bir Turizm Bakanı daha görmedim.
AK Parti iktidarında Turizm Bakanı var ama o bakanlar turizmi bilmiyor, anlamıyor. Günümüzdeki Turizm Bakanı Ömer Çelik, turizmin sorunlarıyla uğraşmak, turizmcinin derdini çözmek, dertleriyle dertleşmek yerine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı gibi çalışıyor. Daha çok turizmcinin sorununu çözmek yerine Türkiye'de siyaset uzmanı gibi hareket ediyor. Ben Ömer Çelik'i bir kere bile Alanya'da görmedim.
Çünkü Turizm Bakanı'nın derdi turizm değil, onun derdi iktidarı nasıl kurtarılım diye onun hesabını yapıyor. Onun tek derdi AK Parti'yi kurtarmak ve dış politikadaki gelişmeleri masaya yatırmak. Turizmin sorunlarını bir türlü masaya yatıramıyor ama Türkiye'nin siyasetini, muhalefin sözlerini ve dış politikada gelişmeleri de güzelce masaya yatırım, ameliyat yapabiliyor.
Artık pasif bir Turizm Bakanı'nı gelecek dönem görmek istemiyoruz. Genç, bilgi, birikim ve tecrübesiyle, turizmin geleceği için yatıp kalkan bir Turizm Bakanı'na ihtiyacı var bu ülkenin. Turizm Bakanı'nın tek işi turizm olmalı. O Turizm Bakanı, partisini kurtarmak yerine turizmin geleceğini ve ülke ekonomisini kurtarmak için hesap yapmalı.
Yoksa bu ülkede turizm batarsa, ekonomi çökerse, o zaman ülke ekonomisi çöker. Ama Türkiye'de iktidardaki parti çökerse, bir başka parti iktidara gelir.
Bence turizm SOS veriyor. Önce turizmin geleceğini ve ülke ekonomisini kurtaralım. Çünkü iktidarı buluruz ama biten turizmi ve çöken ekonomimizi geri getiremeyebiliriz.
Herkes aklını başına alıp, ona göre hareket etsin.