Dünya Kupası'nı 10 kez yerinde izledi

Abone Ol

Alanya Postası yazarı Ömer Altay'ın 1970'li yıllarda çocukken siyah beyaz televizyon döneminde ekran başında yaşadığı Dünya Kupası heyecanı, tam 10 kez tribünde takip etti.

İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu mezunu spor yazarı Ömer Altay, çalıştığı medya kuruluşunun görevlendirmesiyle ilk olarak 1986 Meksika Dünya Kupası'nı yerinde izledi. Kupa heyecanını devam ettiren Ömer Altay, bu süreçte birçok ünlü futbolcu ile tanışıp, röportaj yapma imkanına sahip oldu. Altay, bu spora olan sevdasının küçük yaşlarda başladığını, son dört Dünya Kupası'nı da kendi imkanlarıyla takip ettiğini anlattı.

Çocukluk yıllarında Batı Almanya 1974, Arjantin 1978 gibi Dünya Kupası finallerini siyah beyaz televizyon karşısında izleyerek geçirdiğini aktaran Altay, "Üniversite yıllarımda hayatımda spor yazarlığı perdesi açıldı. 1986 yılında Londra'da bulunuyordum, oradan Dünya Kupası için Meksika'ya geçtim ve gazetemin Dünya Kupası ekibine katıldım. O günden bu yana da aralıksız tüm Dünya Kupası turnuvalarını yerinde takip ettim. Dünya dönüyor, futbol topu yuvarlanıyor ve ben de meşin yuvarlağın peşinden aralıksız olarak 10 dünya kupası, 9 da olimpiyat takip ettim. Allah nasip etti. Yerinden izlemek, şahitlik etmek kısmet oldu." diye konuştu.

Altay, Dünya Kupası'nı, futbolun en büyük vitrini olarak tanımlarken, bu süreçte Pele, Cubillas, Beckenbauer, Platini, Fontaine, Maradona gibi yıldız isimlerle tanışıp, konuşma imkanı bulduğunu belirtti.

Maradona, Baggio, Platini, Ronaldo, Mbappe ve Messi gibi yıldız oyuncuların gollerini sahada izlemenin kendisi için unutulmaz olduğunu vurgulayan Altay, "En unutulmaz hatıram, 1986 Meksika'da Maradona'nın orta sahadan topu alıp 5 İngiliz futbolcuyu çalımlayarak Shilton'un kalesine attığı fantastik goldü. Aztek Stadı'nda şahitlik ettiğim bu asrın golü, Dünya Kupası tarihinin zirve yaptığı andır." ifadelerini kullandı.

Tüm Dünya Kupası organizasyonlarının kendine has özellikler taşıdığına işaret eden Altay, 2022 Dünya Kupası'nda birçok yenilikle karşılaştığını belirtti.

1986 Meksika'nın tam bir eğlence havasında geçtiğini dile getiren Altay, şöyle devam etti:

"Kupa boyunca Meksikalılar sabahlara kadar eğlendi. Maradonalı Arjantin zafere koştu. İtalya 90, çok organize bir turnuva oldu. ABD 94, dev statlarda sahnelendi, çok yorucuydu. Fransa 1998'de Zinedine Zidane önderliğindeki Fransa kendi çöplüğünde öttü. 2002'de Güney Kore ve Japonya'da Türkiye'nin yükselişine dünya şapka çıkardı. Almanya 2006, defansı sert İtalya'yı zirveye çıkardı. 2010 Güney Afrika'daki 'vuvuzela' sesleri hala kulaklarımda. 2014 Brezilya'da, Almanya'nın 7-1'lik Brezilya zaferi akıl alır şey değildi. 2018 Rusya'da Kızıl Meydan futbolun şölen yeriydi."

Katar'daki Dünya Kupası'nda tüm statların birbirine yakınlığı ve metro bağlantılarının olağanüstü kolaylık sağladığını dile getiren Altay, "Aynı gün 3 maç izleyebiliyordunuz. Doha'daki Konteyner 974 stadından da çok etkilendim. Katar'da bir başka yenilik de Dünya Kupası ziyaretçileri için geliştiren 'Hayya Card' sistemi oldu. Bu kart adeta Dünya Kupası pasaportu özelliği taşıyordu. İletişimden ulaşıma, her şeyi bu kart çok kolaylaştırdı. Kupanın en büyük sürprizini Fas gerçekleştirdi. Arjantin ile Fransa da finale çok yakıştılar. Dev finalde Messi ile Mbappe arasındaki gol düellosu nefeslerimiz kesti. Dünya Kupası Messi'ye çok yakıştı." değerlendirmesinde bulundu.