Siyasi partilerde ve derneklerde organları seçmek üzere bilindiği üzere adaylar çalışacakları arkadaşları belirler ve bu listelerle seçime girerler. Çarşaf liste uygulamasında aday olanların tamamı soyadına göre bir listeye yazılır. Sıralama işlemi kura çekilerek çıkan harfe göre, soyadlara göre yapılır. Bir örnek verecek olursak; 16 kişilik yönetim kuruluna diyelim ki 30 kişi aday oldu. Kura da çıkan harfe göre her aday soyadına göre tek bir listeye yazılır, delegeler ya da üyeler bu 30 kişilik listeden dilediğine karşısındaki kutucuğa işaret koyarak oy verirler.
Blok liste uygulamasında ise Başkan adayları kendi listesini basar ve ekibiyle birlikte seçime girer. Tabi bu listelerde bulunan kişileri çizip başka isimlere aday olmaları şartıyla yazmak ta mümkündür. Çarşaf listeye getirilen en önemli eleştiri seçim sonuçlarının geç sonuçlanmasına ve blok listeye oranla daha zahmetli olmasındandır. Bir sakıncası da bazen uzak köylerden gelen delegeler bir an için oyunu kullanıp kongre salonundan ayrılıp erken kalkan köy minibüsüne yetişmek isterler. Bu bağlamda başkan adayını belirledikten sonra yönetim ve varsa diğer kurullara seçilecek kişileri (Yukarıda ki örnekteki gibi 16 kişi seçilecekse), tren gibi 1 den 16 ya kadar yazıp bir an önce yola koyulmak isterler. Bu durum kura çekiminde şanslı olanlara avantaj sağlar.
Ancak çarşaf liste en demokratik olanıdır. Seçici üyeler ya da delegeler özgür iradeleri ile oy kullanırlar adaylar arasından beğendiklerini işaretlerler. Başkan adaylarının dayatmaları burada geçerli olmaz. Ayrıca bağımsız aday olanlar da bu uygulamada daha başarılı olurlar. Çarşaf listede ‘ANAHTAR LİSTE UYGULAMASI’ çok sık kullanılan bir yöntemdir. Başkan Adayları çalışmak istedikleri arkadaşlarını örnek bir liste ile seçicilere(üye veya delegelere) ulaştırırlar. Seçiciler bu anahtar listeye bağlı kalmaksızın ama bazen de dikkate alarak oylarını kullanılırlar. Bu nedenle de Çarşaf listede bir dayatma söz konusu değildir. Blok listede bir dayatma vardır kazanan taraf genellikle liste delinmeden tulum çıkarır. En sevilmeyen isimler bile blok listede seçimi kazanırlar, adayın sırtından seçimi kazanırlar. Çarşaf listede ise örgütün sevmediği tanımadığı isimlerin seçilme şansı çok zayıftır.
Blok listenin avantajı seçim sonuçlarının erken alınması ve bir düşünceye göre de başkan adaylarına ekibiyle çalışma imkanı verir. Ancak bu görüş uygulama da pek de doğru sonuç vermemiştir. Aynı listeden blok liste usulü ile seçilen yönetimlerin çok kısa zamanda birbirine düştüğü istifalar olduğu ve yönetimlerin bu yüzden düştüğü ve hatta görevden alındığı da çok sık yaşanan gerçektir.
Son söz olarak blok liste ayrıştırıcıdır. Bir taraf kazanırken bir taraf kaybeder 1 oy farkla seçim kazanılan örgütleri bir düşünün. Çoğu zaman kaybedenler bir daha ki seçime kadar bir daha partiye derneğe uğramazlar kırılırlar. Oysa ki çarşaf listede partide, dernekte bir dağılma kırılma söz konusu olmaz. ‘ANAHTAR LİSTELER DELİNİR. SEVİLEN SAYILAN KİŞİLER’ yönetime girer.
Çarşaf listeye getirilen bir eleştiri de farklı gruplardan kişilerin seçim kazanması neticesinde örgüt içinde çekişmelerin çok olacağı ve başkan adayının çalışmalarına sekte vereceği yönündedir. Bu görüş doğru gibi görünse de yanlıştır. Çünkü çarşaf liste ile belirlenen yönetimler aralarında çekişme yaşasa bile, didişse bile partinin içindedir. Hiç kimse terk edip gitmez örgütü ve dolayısı ile bu usul kendi içinde bir takım olumsuzlukları taşısa da en doğru yöntemdir. ‘PARTİ İÇİ DEMOKRASİ ANCAK VE ANCAK ÇARŞAF LİSTE İLE YEŞEREBİLİR’.