Erdem, "İktidar, ülkedeki okulların yarısını İmam Hatip Lisesi'ne dönüştürdü. 4500 İmam Hatip Lisesi'nin olduğu bir ülkede din adamı yokmuş gibi Suriyeli bir imam atanıyor. Bu iktidarın akıl almaz uygulamalarına bir yenisi daha eklenmiş oldu," şeklinde konuştu. Erdem, bölgede yaşayanların "Suriyeli imam" haberine tepki gösterdiğini ve bu nedenle camiye gidenlerin sayısında belirgin bir azalma olduğunu belirtti. Mahalle sakinlerinin, "Kültürümüzü ve geleneklerimizi bilmeyen, üstelik Türk olmayan biri bize nasıl dinimizi anlatabilir?" şeklinde tepkiler verdiğini aktaran Erdem, hükümetin her fırsatta vurguladığı "yerlilik ve millilik" anlayışına uygun olmayan bir atama yaptığını söyledi. Erdem, bu iddiaların araştırılmasını ve hukuksuz bir atama varsa gerekli yaptırımların uygulanmasını talep etti. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bağlı olduğu Cumhurbaşkanı Yardımcılığı'na yönelttiği sorular ise şunlar oldu:
Söz konusu iddialar doğru mudur?
Bu iddialar doğru ise, işe alım ilanı nerede yayımlanmıştır ve ilan şartları nelerdir? Kaç başvuru olmuştur?
Selimiye Camii’ne atanan kişinin KPSS puanı kaçtır ve başvuranlar arasında kaçıncı sıradadır?
İşe alım sürecinde sözlü mülakat yapılmış mıdır ve kaç kişi ile mülakat gerçekleştirilmiştir?
Yardımcı imam olarak atanma şartları nelerdir? Atanma şartları arasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak var ise, bu atama işlemi geri alınacak mıdır?
Bu atama ile ilgili idari soruşturma başlatılmış mıdır ve herhangi bir yaptırım uygulanmış mıdır?
Türkiye'de işsiz ilahiyat fakültesi ve imam hatip mezunları varken yabancı uyruklu bir kişinin kamu görevine atanmasının yasal dayanağı nedir?
Mohamed Subhi Yahya isimli sözkonusu Suriyeli imamın adı lçe Müftülüğünce düzenlenen haftalık izin cetvelinde geçiyor:
