Bir yerde başarı varsa herkes sahiplenir. Bir yerde başarı varsa ortağı çok olur, başarısızlık olunca da herkes şapkasını alır, yavaşça arka kapıdan kaçar. Başarıda başarıyı sağlayanları kimse hatırlamaz ve görmezden gelir. Başarıda tuzu biberi olmamasına rağmen başarıya ortak olanlar, başarısızlıkta da ilk tekmeyi vuran olur. Bir yerde başarılı oluyorsan, tebrik eden olmaz, başarısızlıkta elinin tersiyle iten çoktur. Bugünlerde de bu gerçeklerle yüzleşiyoruz. 2014'ün Haziran ayıydı. Mustafa Berberoğlu, AK Parti İlçe Başkanlığı koltuğuna oturuyordu. 2011'deki seçimde Mustafa Berberoğlu'suz AK Parti, 58 bin oy almıştı. Görevdeki ilk günden itibaren Berberoğlu, kendisine güvenenleri mahçup etmemek, partisini de geriye düşürmemek için çalışmaya başladı. Koltuğa oturduğu andan itibaren Alanya'nın her mahallesi, cadde ve sokağında insanlarla buluştu. Kırsaldaki seçmenin de derdini dinledi, şehirdekinin de. Şehirde seçmenle nasıl ilgilendiyse, kırsaldaki seçmenin de derdine çare oldu. Turizmcinin derdine nasıl çözüm ürettiyse, çiftçinin de problemlerini çözdü. Otel lobilerinde de insanlarla haşır neşir oldu, kırsalda ahırda ineğine yem veren çiftçiyle de. Çocuklarla çocuk oldu, gençlerle genç. Bayanların da sorunuyla ilgilendi, yaşlıların da. Partisinin kapısını herkese açtı, insanların gönüllerini kazandı. Dayısı olanlara değil, gariban olana iş ve aş verdirdi. Zenginlerin selamıyla partisine gelenlere ne kadar kucak açtıysa, ayağında çizmesi ve şalvarıyla partisine gelene de aynı mesafede davrandı. Bu şehirde insanları ötekileştirmedi, bütünleştirdi. Seçmeni partisine küstürmedi, barıştırdı. Partisinin en eski üyesiyle de buluştu, dertleşti, en yeni üyesiyle de.
Gün geldi, ailesini görmedi, partisinin zafere ulaşması için çalıştı. Gün geldi karda kışta üşüdü ama partisinin yarınlarını düşündü. Zamanı geldi, kara kışta kaldı, kırsalda kara çadırda oturdu, köylünün sofrasında kaşık salladı. Zengin ile yoksul arasında gönül köprüsünü kurdu. Zenginden aldı, yoksula da verdi. Yani Alanya'da zengin ile yoksul arasındaki adaleti sağladı zaman zaman. Partisindeki küskünleri barıştırdı, parti içinde birlik ve beraberliği sağladı. Partilileri ayrıştırmadan, bütünleştirdi. AK Parti'de insanları nasıl bütünleştirdiyse, şehirdekileri de birleştirdi, bütünleştirdi, küskünleri de barıştırdı. Aslında Berberoğlu, 2014'ün Haziran ayından buyana AK Parti'de İlçe Başkanlığı yapmadı. Çünkü o İlçe Başkanı gibi davranmadı, parti içinde bir abi gibi davrandı. Partisine abilik yaptı, insanlara doğru yolu gösterdi. Yani partisindekilere pusula görevi yaptı dersek Berberoğlu için doğru söylemiş oluruz. Yanlış yoldaki partisini doğru yola taşıdı.
Ve Berberoğlu sayesinde hem AK Partililer doğru yolu buldu, hem de Alanya'daki seçmen. Berberoğlu'nun sayesinde AK Parti, Alanya'da her seçimden zaferle ayrıldı. 58 bin oyla partisinin İlçe Başkanlığı'nı üstlenen Berberoğlu'nun ve ekibinin çalışmaları sayesinde AK Parti, 1 Kasım'da bu oyunu 78 bine yükseltti. Berberoğlu'nun başkanlığında AK Parti, bir başarıya imza atmadı, adeta tarih yazdı tarih. Bu başarıyı bilen bilir, gören görür, görmek isteyen görür açıkçası. Bu tarihi başarıyı görmek istemeyen de vardır elbette. Berberoğlu'nun bu başarısını görmek istemeyene de saygı duyarım elbette.
Berberoğlu'nun bu başarısını gölgelemek isteyen de vardır bu şehirde. Bir referandumda alınan sonucun ardından Berberoğlu'nun tarihi başarısını lekelemek isteyende olabilir. Ama bu kadar başarı varken bir referandumda sonuçla Berberoğlu'nun başarılarının üstünü kırmızı kalemle çizmek Berberoğlu'na kaybettirmek tam aksine kazandırır. Çünkü referandum hiç bir zaman AK Parti Alanya İlçe Başkanı Mustafa Berberoğlu'nun başarısız olduğu anlamını da taşımaz. Berberoğlu'nu, 16 Nisan'da Alanya'da referandumda çıkan sonuçla yerden yere vurmak da yanlıştır. Çünkü 16 Nisan'da bir tek Alanya'da hezimet yaşansaydı o zaman Berberoğlu'nu eleştirenlere, 'Siz haklısınız. Berberoğlu görevi bırakmalı' derdim ama bir tek Alanya'da sandıklardan 'Hayır' oyu çıkmadı.
Bugün Ankara'da sandıklardan Hayır çıktı, İstanbul'da da öyle. Keza İstanbul'a en çok hizmeti veren ve Recep Tayyip Erdoğan'ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinde bulunduğu şehirdin İstanbul. Gerek Başbakanlığı, gerekse Cumhurbaşkanlığı döneminde Recep Tayyip Erdoğan'ın en çok değer verdiği. hizmet ettiği ve güvendiği bir şehirdi İstanbul. Cumhurbaşkanımızın değer verdiği İstanbul'da bile sandıklardan Hayır oyları üstün çıkıyorsa, Alanya'da Berberoğlu'nu suçlamanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Bunun içinde Berberoğlu'nu başarısız ilan ederken, birazcık Türkiye genelinde bir değerlendirme yaparsanız iyi olur derim. Çünkü bardağın boş tarafını herkes görür ama önemli olan dolu tarafını görüp, ona göre değerlendirme yapmak daha doğru ve sağlıklı olur.