Muvaffak olmak, bir işin üstesinden gelmek veya muzaffer olmak anlamlarına gelir. Emekleyen bebeğin ilk adımını atıp yürüdüğündeki başarı için bile defalarca deneme, düşüp kalkma eylemi vardır. İlk sözcükleri ağzından çıkarma, ilk okuma gibi emeksiz hiçbir başarı yoktur. Yaşamsal başarılar üniversite sınavı, diploma, iş ve aile kurma diye sıralanabilir…
İnsanın geleceğe dönük hayat planı ve hedefleri yeni başarılara yelken açması demektir. Kimi zengin bir hayat sürmeyi, kimi mevki makam ile hükmetmeyi, kimi de şöhret sahibi olmayı başarı olarak önüne koyabilir. Bu yönde başarılı olan insanlar vardır. Aynı hedefler için çaba sarf eden diğer insanlara da örnek olurlar. Modern dünyamızın maddi başarılarının, yine çağın sözcüğü ile söylersek sürdürülebilirliği yoktur. Başarmak hissi gerçekleştikten sonra boşluğa düştüğünü ifade eden, yeni arayışlara giren başarılı insanlar az değildir. Maddi başarı ile elde edilen manevi hazzın geçiciliği; hedonizmin dorukları bile olsa kalplerin mutmain olmadığı ehline malumdur.
Elde edilen başarının başka insanlara faydası ölçüsünde sürekliliği artar. Hiçbir insanın hakkına girmeden, kalbini kırmadan, yolsuzluk yapmadan, kimseyi aldatmadan alınan bir nefesi bile başarı gören ariflerin maddi başarı ile hatta dünya ile işleri yoktur. Hal böyle olunca fani dünyanın zevklerinin geçiciliğinin idrakindeki yiğitlerin gayesi vuslatı başarmaktır. Ömür emanetini verenin rızasına uygun doldurmak ve ruhunu teslim etmektir başarı. Bunun öğrenilmesi ve bu menzile girilmesi de kolay başarılacak bir iş değildir. Bencilliğin, çıkarcılığın, gösterişin yüceltildiği, tevazu ve zühdün horlandığı çağımızda bir yol göstericiye; örnekliğe ihtiyaç vardır. O, duası kendisi için değil kendisine güvenenler için olandır.
Günümüz sahte liderlerinin menfaat dağıtarak, kahramanlık hikayeleri ve algı ile sürüklediği kitlelerin aksine; huzuru maddiyatta değil samimiyette bulan canlar da her devirde vardır ve var olacaktır. Herkesin ticaretine hile kattığı bir sistemde, hilesiz hurdasız kazanç elde eden tüccarın başarısı yadsınamaz derecede değerlidir. Zaferin büyüklüğü zorluğu ölçüsündedir.
Rüşvetsiz iş yapılmayan bir kurumda çalışan ve dürüst kalmayı başarana ne mutlu. Zalim idareciye yanlışını söyleyene, zulmü engellemeye çalışana ne mutlu. Kötülükle mücadele edene, şerre fren olana ne mutlu. Zorlu rakiplerden çekinmeyip yol yürüyenlere ne mutlu…