Barut Fıçısı Gibi Olduk.

Abone Ol

Neyi neden paylaşamıyoruz? Son günlerde ülke geneli ve Alanya’da yaşanan olaylara bakınca barut fıçısını andıran bir görüntü var. Ne caddeleri ne sokakları hatta sosyal yaşam alanlarımız paylaşamıyoruz. Nerdeyse her yerde, her ortamda kavga ve anlaşmazlık görmek mümkün. Eskiden kavga ve tartışmanın bile bir usturup ve adabı vardı. Öyle her konu için veya basit sorunlar için kavga edilmez ulu orta her yerde tartışılmazdı. Şimdilerde bakıyoruz da maazallah her şey için kavga eder olduk. Karı koca kıskançlıktan veya geçimsizlikten her yerde kavga eder, Çocuklar oyun oynarlar anlaşamaz kavga eder, Esnaflar birbirlerinin müşterisini kapmak için kavga eder, Bara Diskoya eğlenmeye gidenler eğlenmek yerine niye baktın der kavga eder, Alacaklı borçlusuyla kavga eder, Komşular gürültü yaptın der veya kedi köpeğin var der kavga eder, Ev sahibi kiracısı ile kira için yada anlaşamadıkları için kavga eder, Akrabalar miras yada tarla sınırı için kavga eder, Köylü su kaynakları için kavga eder, Siyasetçiler kendi arasında kavga eder, Seçtiğimiz Vekillerimiz Mecliste kavga eder, Trafikte zaten hiç bitmeyen bir kavga var… Ne olacak bizim halimiz böyle? Sıcakların artması mı? Ekonomik sıkıntıların vermiş olduğu sıkıntılar mı? Yoksa milletçe çıldırıyor muyuz? Ne derseniz deyin ortam o kadar gergin ve sıcak ki benzin ile ateş gibiyiz. En ufak kıvılcımda tutuşacağız. Komşu, akraba ve arkadaşlık ilişkilerinin azalması, kültürel yapımızın değişmesi, gelenek ve göreneklerimizin kaybolması, insanlar arasında ayrımcılığın çoğalması ile beraber eksilen değerlerimizin yerini kin ve nefret almaya başladı. En ufak olaylara bile tahammül edilemez olundu. Görüş ve düşüncelere saygı duyulmuyorsa, karşılıklı olarak yeterince konuşulamıyorsa, karşımızdakini kendi yerimize koyamıyorsak diyecek fazla bir şey de yok. Bu işin tek çıkar yolu ‘’Balık baştan kokar’’ misali; Baştakilerden başlayarak kavga ve gerici söylemlerden uzaklaşarak daha yapıcı ve birleştirici söylemlerle ortamı sakinleştirmekten başlamak lazım. Gerisi gelir zaten. Yani her zaman empati, sempati ve saygı… Kalın sağlıcakla.