Bakü Gezisinden Notlar…

Abone Ol

Son 15 yıldır pandemi haricinde neredeyse her yıl gittiğim Azerbaycan’ın Başkenti Bakü betonlaşarak güzelleşen nadir şehirlerden birisidir.
Şehrin merkezi konumundaki yerler Dubai’yi andıran modern tarzda binalarla donatılmış. Sovyet döneminden kalmış eski binalar ise Azerbaycan’a özgü kesme taşlı mimari uygulamalarla yenilenerek güzel ve şık yapılara dönüştürülerek görsel şölen sunmakta. Bunlara ek olarak da yayalaştırılmış caddeler, ışıklandırılmış bulvarlar ile geniş parklar işi en üst seviyeye çıkartmakta.
Tabi şehrin gecekondu bölgeleri ve 92 yılındaki Ermeni işgali sırasında iç göçe maruz kalanların yaşadığı bazı bölgeler ise hala çok harap durumda.
Turistik açıdan da bir hayli ilerleme kaydeden şehirde dünyaca ünlü tüm marka otelleri görmek mümkün. Bakü’de turizm genel olarak Arap Ülkeleri ile Afganistan, Pakistan gibi ülke vatandaşları tarafından rağbet görmekte.
Dünyanın en lezzetli dana ve kuzu etlerine sahip olan Azerbaycan’da keyfine düşkün halk Azerbaycan’a özgü lüks loca ve ayrı oturma mekanları olan restaurant ve kafeleri doldurmakta. Hatta birçok işletme rezervasyon olmadan kabul etmemekte. (Türk damak zevkine de uygun milli Azeri yemeklerinden olan; Dolga, Yaprak Dolma, Piti, 3 Bacı, Lüle Kebap, Pastırma, Bozbaş, Tike, Şah Pilavı, Kütab, Hengel, Düşbere gibi yöresel yemekleri mutlaka denemekte fayda var.)
Sanata, sanatçıya, tarihe, tiyatroya, müzik ve edebiyata çok önem verilen şehirde her sanat dalı ile ilgili gezmeye değer mutlaka bir müze bulmak mümkün. Bunların yanında Türk şehitliği, Seyir terasları, Sahil, Kız kulesi, içeri şehir gibi gezilebilecek birçok popüler yerler bulunmaktadır. Ama gezerken Bakü’ye Külekler şehri (RüzgarlıŞehir) adını veren o rüzgarlara dikkat etmekte fayda var.
Toplu ulaşımda bir hayli gelişen şehirde metro ve otobüslerin yanında çok ucuza seyahat edilebilecek taksiler ya da internet uygulamaları üzerinden çağrılan Bolt, Uber vs… benzeri yabancı ülke menşeli taksi şirketleri çok rağbet görmekte. (Belirtmekte fayda var; Taksi sürücüleri konuşmakta ilk başta ketum olsalar da selamlaşıp bir de Türk olduğunuzu söylerseniz biraz sohbetten sonra size Azerbaycan’ın siyasi, ekonomik ve genel durumu ile halkın yaşamı hakkında güncel bilgileri kendiliğinden vereceklerdir)
Her türlü lüks ve pahalı aracın bulunduğu Bakü trafik konusunda sınıfta kalmış durumda. Sabah ve akşam saatlerinde trafik adeta kilitlenerek uzun kuyruklar oluşmakta. Trafikte en dikkat edilecek konuların başında ise yayaların geçiş hakkı olan Bakü’de trafik polisleri insanlara en ufak taviz vermez iken hata yapmaları için adeta fırsat kollamaktalar. (Trafik cezası ya da zorunlu bahşişe maruz kalmamak için mutlaka sıfır hata ile %100 dikkat etmek lazım)
Geçmişten günümüze devam eden kardeşlik ve sevgi bağı 15 Eylül 1918’de Bakü’yü Bolşeviklerden ve Ermeni çetelerden kurtaran Kafkas İslam Ordusu Komutanı Nuri Paşa ile iyice pekişen Kardeş ülke Azerbaycan’da Türkiye ve Türk halkına duyulan sevgi son Karabağ savaşıyla birlikte daha da artmış durumda. Bundan dolayı Azerbaycan’ın tüm cadde ve sokaklarında Azerbaycan ve Türk Bayrağını yan yana görmek mümkündür.
Azerbaycan’da sosyal medya ve televizyon üzerinden de sıkça takip edilen Türkiye’nin tarihi hakkında bilgiler dizilerden öğrenilirken, politika ve siyasette orada yayın yapabilen televizyonlardan öğrenilmekte. (Tabii Azerbaycan’da muhalif yayın yapan Türk TV’si görmek ne yazık ki mümkün değil)
Depremde Türk halkıyla tek yürek olup, beraberce aynı acı ve üzüntüyü paylaşan Can Azerbaycan’da Türkiye’ye yapılan deprem yardımlarında halk elinden gelenin en iyisini yaparak gönülleri fethetti. Bizimle beraber yas ilan edilen Azerbaycan’da TV ve radyolar yayın akışlarını değiştirerek eğlence ve müzik programlarına belirli süre ara verdiler.
Ama depremin oluşu ile ilgili düşünceleri ise biraz farklı yönde. Bunun doğal yollardan olmayıp suni yaratılarak sabotaj olduğuna inanan geniş bir halk kitlesi var. (Bu inancın arkasında ise sosyal medyanın gücünün olduğunu görmek mümkün)
Lafın kısası işin özü;
Aynı coğrafya üzerinde, İki farklı ülkede, aynı siyasi kaderi paylaşan tek Türk milletiz.
Kalın sağlıcakla.