Bağışıklık…

Abone Ol

Son yıllarda karşılaştığı krizlerin üstesinden gelmeye çalışan sektör için önerilen ve uygulaması son derece önemli başlıklarımızdan birisi pazar çeşitlendirilmesi ve riskin tüm pazarlara eşit dağıtılması fikri bugünlerde daha fazla konuşulur oldu. Özellikle içinden geçtiğimiz dönemde kaynak pazarlarımız arasında yaşanan savaş ortamı bu tartışmayı daha çok alevlendirdi.

Coğrafya olarak sunduğumuz ürünlerin dışında konaklama ve ulaşım sektöründe aldığımız yol düşünüldüğünde bir çok artımızın yanında jeopolitik konum sebebiyle de barındırdığımız riskler ortada.. Birleşmiş Milletlere göre dünyada 25 çatışma alanının 15 tanesi ülkemiz çevresinde iken bu şartlarda seyahat hareketlerinde sürekliliğin zorluğu sektörü yakından etkiliyor. İçinde bulunduğumuz Anadolu Yarımadası ve çevresinin bu tip çatışma veya tartışmalı olaylara sahne olması tarihi açıdan bakıldığında da sürpriz değildir. Her ne kadar denge politikaları ile süreçlerin etkisi azaltılmaya çalışılsa da bazen taraf olmak kaçınılmaz olmaktadır.

Böylesine hassas bir coğrafyada seyahat hareketlerinin sürekliliğini sağlamak için bakanlık uzun vadeli planlarla ve araştırmalarla riski tüm pazarlara yayacak çalışmaları sürekli gündeminde tutmalıdır.

Hedeflediğimiz kişi - gelir sayısına ulaşabilmek için tüm pazarlara ihtiyacımız duyulduğu ve 3-4 saatlik makul uçuş süresinin seyahat hareketleri için kabul gördüğü göz önüne alındığında ;

**Avrupa bölgelere ayrılmalı ve tüm bölgelerin ihtiyaç ve taleplerine göre buralarda pazarlama stratejileri belirlenmelidir. En basitinden bu bölgelerden oluşacak talebin yapısına uygun yatırımlar teşvik edilmelidir. İskandinav bölgesi, Orta Avrupa, İngiltere, Doğu Avrupa, Balkanlar, Orta doğu , Rusya gibi…

**Özellikle İç turizmin kriz anlarında başvurulan bir olgu olarak değerlendirmenin dışında ana başlık olarak tüm yıla yayılacak çalışmalara ağırlık verilmelidir. Ülke nüfusu ve seyahat edebilecek kitle düşünüldüğünde bunun yıl içerisine yayılmış bir hareket sağlaması sektöre ciddi katkı sunacaktır.

**İç turizm hareketlerinde tatil anlayışının değiştirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Tatilin yalnız yazın yapılan bir olgu olmasından ziyade ülkemizde tüm yıl yapılabileceği duygusu aşılanmalıdır.

**Turizm Bakanlığı özellikle kış aylarında Akdeniz ve Ege bölgesine daha fazla yabancı Tur operatörünün ilgisini çekmesine yönelik çalışmaları yoğunlaştırmalıdır.

**Turizm sektörünün ana saç ayakları olan ulaşım ve konaklama alanında devletin daha fazla teşvik edici tedbirler alması önemli ve değerlidir.

Krizlere karşı bağışıklık mümkün ancak önlemlerin kriz çıkmadan alınması halinde...