Asiye güzelliğini tanrıdan aldı, bin bir çeşit ağaçlarıyla, Toros dağları ona gerdanlık oldu.
Masmavi, Turkuaza çalan rengi ile Akdeniz ona etek oldu.
Hatta tarihçi İbn-i Batuta Asiye'ye ilk görüşte aşık oldu ve "Asiye dünyanın en güzel kızıdır, Allah-ü Teala diğer kızlara tek tek bahşettiği güzelliklerin hepsini Asiye’ye bir arada vermiştir" demiştir.
Asiye asaletini de Sultan Alaaddin'den aldı.
Peki ne oldu da bu dünyalar harikası Türkmen kızı Asiye bu hale geldi?
Bizim bir milletçe “dökülegalsın” çok kötü bir huyumuz var.
Yatağa düşmeden doktora gitmeyiz.
Ve beklenen oldu, yatağa düştük.
Son zamanlarda, gazete manşetlerinde çığrınan turizimcileri görüyorum.
Seyahat acentaları, turizm tanıtım dernekleri, otelci dernekleri feryat ediyor. Battık, yandık, bittik vs. (Hani şu kalitesiz turistler varya gelmeyen)
Elbette üzücü.
Bu arada, ortalıkta gidişata dur diyecek, elini taşın altına sokacak, sorumluluk üstlenecek bir tek otorite göremiyorum. Herkes konuşuyor.
Kimse sorumluluk almak istemiyor, iş üstünde kalabilir.
Tabi ki iş mangıra dayandığı için pek yanaşan da yok.
Öylece kendiliğinden düzelir mi diye bakıyoruz.
Düzelmez.
Sorunlar yapısal.
Asiye bir kere çok hırpalandı.
İyi bir doktorlar heyeti, Asiye’yi iyice muayene edecek. Hastalığını tetkik edecek. Ve neşteri vuracak.
Asiye neden bu hale geldi, sayın dokturum?
Cevap çok basit; Asiye’yi hep beraber belledik..
Önce, portakal ağaçlarını kestik..
Zengin olacağız ya, apartumanlar diktik..
Dör kat, olmadı altı kat, olmadı, on kat, hayır olmadı, on iki kat…
Paralar oluk oluk akacaktı..
Ne oldu?
Beş para etmeyen beton şehri oldu..
Ne araba koyacak yer var, ne bir ağaç var, ne de tanıdık komşu.
Zengin mi olduk..
Hayal..
Türkiye'de ne kadar gacara, suçlu, kalifiye olmayan insan varsa doluşuverdi birden.
Türkiye’nin en büyük beton köyünü hemen yapıverdik.
Soluk alacak yer yok.
Otuz beşbin kişi.(Mamıtlar)..
Nere getti Mahmıtlallılar. (Mahmutlar)
Hepsi hayal oldu..
Mamıtlar öyle de, Tosmur, Cikcilli, Avsallar, farklı mı?
Millet yerini yurdunu zengin olmak hayali ile sattı.
Bütün tarım alanları bina oldu.
Elde ne talla galdı ne tapan..
Umut Üniversiteye, gençler gelecek, ev tutacaklar, para harcayacaklar, Asiye kurtulacak..
Bak bak..
Aslın da gelen Turiste hiç bir şey yapmasak, merhaba bile demesek iyi-kötü turistler gelecek. (Bu cümle değerli büyüğümden alıntıdır)
Ama sıkıntı insan faktöründe, aslında dilim insan demeye varmıyor ama..
Asiye’nin en büyük sorunu, üzerine aldığı “çakma elbiselerden oldu”. Zavallı Asiye çok saftı.
Sadece Alanya değil, gördüğüm tatil kasabalarındaki en büyük sorun, maalesef “sahte ürünler ve bunu” pazarlayanlardır. Tabi ki bu ürünleri satanlar işini yapıyor. Zurnanın en son deliği. Bataklık başka yerde.
Yani olayın başı, sonu “çakma mantık”.
Değişik modelde insanlar, ayakta terlik, askılı tişört, saçlar jöleli, üçlü beşli grup halinde yolun içinde, yarım yamalak aynı cümleler, gelene gidene laf atma..
Hello my friend, I have a aquestion.. Where r u from? I make you very good price.. Cevap vermezse, arkadan “f... you” fat girl.. You have no money. (tabi yoldan geçenler hem kaliteli turist olacak, hem çakma ürünleri alacak, hem de…)
Bu anlayış (ya da anlamayış), ne turizm, ne alışveriş ne de insanlık. Bu sadece, eziklik, kabalık, samimiyetsizliktir.
Hayır, daha da ötesi hainliktir.
Gelen turiste böyle davranılmaz.
İnşallah sizde bir gün turist olup yurt dışına gidersiniz, sizin de ananıza bacınıza gözünüzün içine bakarak o dilde küfrederler, size zorla alt katta tehditle ürün satarlar. O zaman o zavallı turistleri anlarsınız.
Birisi bana lütfen bunun matığını anlatsın.. Alman’ın, İngiliz’in, Amerikalı’nın malını taklit edip, tekrar onlara satmaya çalışmak. Don, gömlek, parfüm, gözlük, saat vs.
- Birincisi, bu taklit ürünleri satarak kendi kalitemizi koyuyoruz ortaya.
- İkincisi, asla ve asla kendi markamızı yaratamıyoruz.
Asiye’nin bir başka sorunu da;
Yılda dört milyon turist geliyor, iki milyar dolardan fazla para Alanya’ya giriyor. İnsan doğal olarak şunu soruyor. Bu paraların çoğu kimin cebinde kalıyor?
Neden çıkıp ta erkek gibi memleketinize sahip olmuyorsunuz? 70 tane 5 yıldızlı otel var mış, diye övünüyoruz.
- Elinizi cebinize atın. Tanıtım için para harcayın.
- Ve insana değer verin, zavallıları eylül sonunda sokağa atmayın. Bu yüzden adam gibi çalışacak adam bulamazsınız. Merak etmeyin kazandığınız paralar haydi haydi yeter.
Fazla uzattım, lafım hiç kimseye değil, hiçbir kuruma değil.
Ama elimizi çabuk tutalım. Yapısal sorunları hızla çözmemiz lazım.
Asiye her şeye rağmen çok güzel bir kız.
Ve Asiye’yi koşulsuz çok seviyorum.