Gökyüzünün altında, tarih kokan taş duvarlar arasında bir yol hikayesi gizlidir. Manavgat'ın sakin topraklarında, Beydiğin Mahallesi’nin huzurlu kıyısında, Kargı Çayı'nın serin sularıyla dans eden bir kervansaray yükselir: Kargıhan. Bu taş yapı, zamanın izinde kaybolmuş bir kitabe taşımaz. Ancak mimarisinde yankılanan sesler, Anadolu'nun derinliklerindeki bir döneme işaret eder. 1236 - 1246 yıllarına, Anadolu Selçuklu Sultanı 2. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi'ne dayanır izleri. Ancak belki de taşların anlatmadığı daha büyük bir hikaye vardır; o da binlerce yolcunun ayak izlerini taşıyan bu yapı, Roma'dan Bizans'a, Selçuklu'dan Osmanlı'ya uzanan bir tarihin tanığıdır. Bugün, Kargıhan birinci derece arkeolojik sit alanı olarak koruma altında. 2021'de yapılan onarımlar ve Manavgat Belediyesi'ne devredilmesiyle, bu tarihi yapı, gelecek kuşaklara bir miras olarak bırakıldı. İçinde sakladığı sırlarla, yolculuğunu sürdüren herkesi büyüler ve geçmişin izlerini günümüze taşır.
Kargıhan, Anadolu'nun tarihine açılan bir kapı. Taşların arasında saklı olan bu hazine, her ziyaretçisine geçmişin büyülü dokusunu hissettirir ve onları tarihin sıcak kollarına davet eder. Gökyüzü, taşların sessiz tanıklığına şahitlik ederken, Kargıhan'ın hikayesi sonsuza kadar yolculuğa devam eder. -Haber Merkezi