31 Mart seçimlerinden sonra, Gürsu Mahallesi 351. Sokak'ta yaşayanlar, sabah perdelerini açtıklarında ve okula giden çocuklarını bırakmak için dışarı çıktıklarında hoş olmayan bir sürprizle karşılaştılar: Bir baz istasyonu. Gazi Mustafa Kemal İlkokulu ve Ortaokulu'na sadece 150 metre mesafede olan baz istasyonu nedeniyle veliler endişeli.
Aylin Karaduman, "Çocuklarımız ve bizler tehlikede hissediyoruz, endişeliyiz. Dün oğlumun başı çok ağrıdı. Bu istasyon özellikle okulun hemen yanında olmamalı. Küçük oğlum bu okula gidiyor. Kendisi de korkuyor, 'anne bu nedir' diye sordu, 'kanser olacak mıyız anne' diye endişe etti" şeklinde konuştu.
Bursa Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Alparslan Türkkan ise, "Çocukların vücudu daha sulu. Tüm organları, özellikle de beyin gibi tam gelişimini sağlamamış. Daha fazla su içeriğine sahip organlar, elektromanyetik radyasyondan daha fazla etkilenebilir. Bu nedenle çocukları özellikle korumamız gerekiyor" dedi.
İstasyona yaklaşık 15 metre uzaklıkta bulunan ve tam karşısında bulunan sitenin bazı sakinleri uzun süredir baş ağrısı gibi şikayetlerle mücadele ederken, bazıları ise taşınmayı düşünüyor. Site sakini Sevim Gürsen, "Üst kat komşumuz, baz istasyonu nedeniyle evini terk etti. Baş ağrısı ve kanser riski olduğu için kendi evinden kiraya çıktı" dedi. Apartman görevlisi Muharrem Günay da, "Baz istasyonu nedeniyle binamızda birkaç kişi taşındı, baş ağrısı ve kanser riski nedeniyle evlerini terk ettiler" diye ekledi. Siteden Asuman Aydın, "Sitemize taşındıktan iki gün sonra karşısında bir baz istasyonu olduğunu gördüm" dedi. Devrim Gündüz, "Apartmanın en üst katında oturan ağabeyim baz istasyonu nedeniyle taşındı. Ben de ev arıyorum" dedi. Fatma Kızıldağ ise, "İki buçuk ay önce taşındığımız sitede bir baz istasyonu kuruldu. 25 bin lira kira ödüyorum ve hastalandık. Eşim ve ben sabahları yorgun uyanıyoruz, sürekli hastalıkla mücadele ediyoruz. Bu istasyonun kaldırılmasını istiyoruz, sağlık sorunlarının daha da büyümemesi için" şeklinde konuştu.
Baz istasyonlarının kurulumuyla ilgili mevzuat, kuruldukları yere bağlı olarak tartışmalara neden oluyor. 15 metre üzerindeki baz istasyonları, imar planına tabi tutulurken, 15 metre altındakiler daha kolay kurulabiliyor. Ancak bu istasyonların kurulmasında belirli güvenlik mesafelerine uyulması gerekiyor. Akdeniz Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisi Prof. Şükrü Özen, baz istasyonlarının güvenliği konusunda yapılan ölçümleri ve bu istasyonların insan sağlığına etkilerini değerlendiriyor. Özen'e göre, baz istasyonlarının sadece ısı etkisi değil, kanser gibi diğer etkileri de olabilir. Ancak yapılan ölçümlerde Uluslararası İyonlaştırmayan Radyasyondan Koruma Komisyonu'nun belirlediği değerlerin Türkiye'de aşılmadığı görülmüştür.
Mahalle sakinleri, istasyonun kaldırılması için BTK'ya başvurdular. Ancak BTK'dan gelen yanıtta, istasyonun herhangi bir zararının olmadığı ve önemli bir sonuca ulaşılmadığı belirtildi. Bu durum, baz istasyonlarının güvenliği konusunda nasıl karar verildiği ve insan sağlığına olan etkileri konusunda tartışmalara yol açtı.
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, baz istasyonlarının elektromanyetik alanlarının doğum kusurları, davranış değişiklikleri ve üreme anomalilerine neden olabileceğini belirtiyor. Saltık, Dünya Sağlık Örgütü'nün "özen" ilkesinin göz önünde bulundurulması gerektiğini ve baz istasyonlarının mümkün olduğunca küçük çocuklardan ve yerleşim yerlerinden uzak mesafelere kurulması gerektiğini vurguluyor.
Avukat Tufan Baytan ise, baz istasyonlarının kurulumuyla ilgili hukuki süreci değerlendiriyor. Baytan'a göre, yaşam hakkı her şeyden önce gelir ve baz istasyonlarının kurulumunda bu hak göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak mevcut mevzuat, baz istasyonlarının kurulumunda daha belirgin ve kesin kuralların olmaması nedeniyle tartışmalara neden oluyor. -Haber Merkezi