Oba’daki Gaziantep FK ve İstanbul’daki Galatasaray maçı öncesi, Alanyaspor’lu futbolculara projeksiyon tutup, tek tek performanslarını değerlendirmeyi planlamıştım. Ne var ki, ortada yıldızlarla taçlandıracağımız bir performans göremedim. Hiç birine de ağır eleştiriler yükleyemedim, kıyamadım!.. Kimi, hangi performansını ölçüp biçip tartıya koyabiliriz, mümkünü yok… Süper Lig’in son iki maçında evimizde 3, deplasmanda dört yedik… Daha da beteri, sahada hiç varlık gösteremedik!.. Hiçbir futbol delikanlımızın kalbini kırmamak adına, bireysel performanslara yönelik makale projemi rafa kaldırdım… Ben mecburum… Turfanda teknik direktörümüz Fatih Tekke mahcup. Bakınız Tekke, tüm sorumluluğunu üstlendiği Alanyaspor adına maç ve genel duruma yönelik nasıl ifade veriyor; “Olumlu söyleyecek çok cümlem yok!.. Sonuç çok farklı da olabilirdi. Gol de atabilirdik. Çok da gol yiyebilirdik. Maç Galatasaray'ın kontrolünde geçti. 9-10 yıldır bu işi yapmaya çalışıyorum. Şu ana kadar tırnaklarımızla kazıya kazıya bir yerlere gelmeye çalışıyoruz. Alanya'ya gelme amacımız burayı bir yere getirmek. Kendimce ekibimle en fazla bir kez Alanya dışına çıktık. 7/24 çalışıyoruz… Bir takımın düzenini iyi hale getirmek amacım. Bugün beni üzen düzensizlik… Tüm sorumluluk benim!..” Tekke, çözümsüzlüğün odağındaki portre Bu olumsuzluk, bu gidişat hepimizi çok üzüyor. Bu, Fatih Tekke’nin imal ettiği bir tablo değil… Bu Alanyaspor, daha düne kadar tüm Türkiye’nin takdir ettiği, ülkemiz futbolseverlerinin gıpta ile seyrettiği bir takımdı. Bugün 4 yediğimiz, Turuncu-Yeşilli ekibimizi kendi yarı sahamıza tutsak eden Galatasaray’ın bile kabusuyduk. Son 3 sezonda Galatasaray ile İstanbul’da oynadığımız 3 maçtan 2 galibiyet, 1 beraberlik alıp tam 7 puan çıkarmıştık!.. Şimdilerde 3-5 paslı organize ataklarla kendi yarı alanımızdan bile çıkamıyorsak olay maç, taktik değerlendirmeleriyle analiz edilemez. Sorun derin, Alanyaspor toplumundan özür dileme centilmenliğini, “Pes etmeyeceğim ama yeniden bakacağız. Galatasaray’a yenilmek absürt değil. Düzensizlik sorun. Kendimi ve ekibimi çok başarısız buluyorum” sözleriyle de açık yürekliliğini ve mertliğini sergileyen Fatih Tekke sorunun kaynağı değil, lakin çözümsüzlüğün odağındaki portredir. Tekke ve ekibi, takım üzerine çöreklenen bu ölü toprağını kaldırma çabasında… Peş peşe ağır yenilgiler, teknik sorumluluk pozisyonundaki lideri yıpratır, sinir sistemini iflas ettirir. Elimizdeki insan kaynağı malzemesi bu… Mevcut teknik kadro için, ‘Kalitesiz ya da yetersiz’ demiyoruz. Genel teşhisimiz; adaptasyon, yoğunlaşma ve mental sorunlarıyla kendilerini kilitlemiş oldukları!.. Maalesef böyle!.. Vakit, Alanyaspor’un Başkan Hasan Çavuşoğlu, idareci arkadaşları, teknik ekip, futbolcular ve tüm taraftarlarıyla kenetlenme vaktidir… Tıpkı Alanya’da maç gecesi bastıran yoğun sağanak ve fırtına ile savrulduğumuz güncel havamız gibi Alanyaspor da savruluyor!.. Sabırla, yeni Alanyaspor’u inşa edelim Alanyaspor’u doğru konumlandırırsak, akılcı çözümler üretebiliriz. 3-5 bin seyirciye oynayan, gelir kaynakları kısıtlı, ilçe temsilcisi Alanyaspor ölçeğinde bir kulüp için, Süper Lig ile Birinci Lig arasında farkı şöyle belirteyim. Birinci Lig’deyseniz şampiyonluğu hedefler kaybettiğiniz puanlara yanarsınız, Süper Lig’de ise kazandığınız puanları sayarsınız!.. 10 altın puan var elimizde… Bundan sonra da Alanyaspor’un kazanacağı her puan, klasmanda yukarı basamaklara tırmandıracak altın puanlar olacaktır. Ofans unsurlarını da kapsayan, tam siper takım savunması ve her bölgede rakibi kilitleyen preslerle, yeni Alanyaspor’u inançlı, dirençli bir anlayışla yeniden inşa edelim… ‘Kazanamazsak, kaybetmeyelim’ mottosu ile Süper Lig’le baş edebiliriz… Galatasaray maçı mı dediniz? Geçti gitti… Şimdi kenetlenme, ayağa kalkma vakti… İnatla, inançla, sabırla… Haydi taze bir başlangıç yapalım…