Alanyaspor'da hiç de hoşuma gitmeyen yaşadıklarımı (pek azını) sizlerle paylaşmak gereği duydum. Aslında bu tür yazıları yazmamaya çalışıyorum ve üzülerek yazdığımı belirtmek istiyorum. 6 Eylül tarihinde görev yapmakta olduğum Alanya Postası Gazetesi'nde 'Sorunlar birikiyor!' başlıklı köşe yazımda Alanyaspor kulübündeki bazı olumsuzlukları biraz da üstü kapalı gündeme getirmiştim. Yazdıklarımın arkasındayım aslında tamamını da yazmadım aslında...  
Bu yazı üzerine Alanyaspor Kulübü'nde dün (13 Eylül Perşembe) spor medyasına yemek düzenlendi. Burada Alanyaspor'u köşe yazılarına taşıyan, spor haberleri yapan muhabirler hatta medya kuruluşlarının haber müdürleri bile davet edilebilirdi. Ancak oraya gelenlerin sayısı kadar gazeteci-yazar maalesef davet edilmedi. Hani Alanyaspor hepimizin Alanya'nın kulübüydü? Kulübe gelenlerin arasında kaç tanesi antrenmanları takip ediyor? Kaç tanesi spor köşe yazarı?  
Alanyaspor'u hiç kimse eleştiremeyecek mi? Kayıtsız şartsız herşeye 'tamam'mı dememiz gerekiyor? Aslında bu sorun geçen sezon devre arasında başladı ve devam ediyor. Ben kendi adıma geçen sezon bu sorunları yazılarıma, haberlerime taşımadım neden biliyormusunuz? 'Alanyaspor küme düşme tehlikesi içerisinde olduğu için olumsuz bir hava yaratmak istemedim.' Kulüp zordayken düşene birde biz vurmayalım, destek verip birlik olalım diye. 
Siz  bizim haber alma hakkımızı gasp ediyorsunuz. Biz ekmek paramız için çalışıyoruz. Bizim ekmeğimize engel oluyorsunuz. İşimizi engelliyorsunuz. Gazetecileri baskı ile susturamazsınız. Beni susturursunuz gelir başkası yazar. Ayrıca gazetecileri, 'Sizi taraftarın önüne atarım. Alanyaspor düşmanı ilan ederim' diyerek korkutamazsınız. Taraftar sizin tetikçiniz mi? Bizim yazdıklarımızda yalan varsa, yanlış varsa taraftar zaten bunu görecektir.