Gündem

Alanya'da korkutan artış: Böyle giderse sonumuz vahim

Abone Ol

Alanya, bu sene Temmuz 2024'te son beş yılın en yüksek sıcaklıklarını yaşıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, 2020-2024 yılları arasındaki Temmuz ayı sıcaklıkları, her yıl artan bir trend gösteriyor. Temmuz ayı sıcaklıkları ve yağış miktarlarında ortalama sıcaklık 2020 yılında 30.5, 2021 yılında 31.2, 2022 yılında 32, 2023 yılında 33.1, 2024 yılında 35.4 santigrat derece olarak her yıl artış gösterdi. 2020 yılına göre ise Temmuz ayı ortalama hava sıcaklığında 4.9 santigrat derece havaların ısındığı alınan verilere yansıdı. Temmuz ayında son 5 yılda yaşanan maksimum sıcaklıklar da benzer bir artış gözlemlenirken, 2024 yılında 42.5 santigrat derece ile rekor bir seviyeye ulaşıldı. Temmuz ayı maksimum sıcaklar ise şu şekilde, 2020 yılında 37.8, 2021 yılında 38.2, 2022 yılında 39, 2023 yılında 40.1 2024 yılında da 42.5 santigrat derece. Temmuz ayında yaşanan minimum sıcaklıklar da 2020 yılında 24.5 santigrat derece olarak ölçülürken 2021 yılda bu sıcaklık 25, 2022 yılında 25.8, 2023 yılında da 26.3 santigrat derece olarak takip edildi. Bu verilerde de her yıl artış gözlenirken 2024 yılında minimum sıcaklık 28 santigrat derece seviyelerine yükselerek 2020 yılına göre 3.5 santigrat derece yükseldiği görüldü. Temmuz ayında metrekareye düşen yağış miktarlarında ise düşme yaşanırken 2020 yılında metrekareye düşen yağış miktarı 2, 2021 yılında 1.8, 2022 yılında 1.5, 2023 yılında 1.2, 2024 yılında ise 0.8 olarak ölçüldü.

“KURAKLIĞA KARŞI ÖNLEYİCİ TEDBİRLER ALINMASI GEREKİYOR”

Konuyla ilgili Alanya Posta Medya’ya açıklamalarda bulunan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Kuzu’da yaptığı değerlendirmesinde kuraklık üzerine yetkililerin belirli stratejiler belirmesi gerektiğini söyledi. Kuzu, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan 3 aylık meteoroloji kuraklık haritasına göre Alanya ve civarı ‘orta kurak’ olarak sınıflandırılan aralıkta olduğu görünmektedir. Bahsi geçen seviye, bölgedeki yağış miktarının normalin altında olduğunu ve bu durumun su kaynakları, tarım ve ekosistemler üzerinde potansiyel olarak olumsuz etkiler yaratabileceğini göstermektedir. Bu durum, bitki örtüsünün su ihtiyacını karşılayamaması nedeniyle tarımsal verimliliğin azalmasına yol açabilir. Aynı zamanda, yeraltı su seviyelerinde azalma, nehir ve göletlerde su seviyelerinin düşmesi gibi sorunlar ile karşılaşılabilir. Bu tür koşullarda su kaynaklarını daha verimli kullanmak tüm bireyler için zorunluluk olmalıdır. Su yönetimi yetkililerinin de kuraklık durumlarına karşı önleyici tedbirler alması, su tasarrufu programlarını uygulaması ve halkı bilinçlendirmesi yerinde uygulamalar olacaktır. Ayrıca, uzun vadeli iklim değişikliklerinin etkilerini dikkate alarak sürdürülebilir su yönetim stratejileri geliştirilmesi bir gerekliliktir. Bu stratejiler, bölgenin gelecekteki kuraklık olaylarına karşı daha dirençli hale gelmesini sağlayacaktır” diye konuştu. -Alkın BİRİCİK