Kemal Şuberi İlkokulu’nda geçen hafta pazartesi günü, bir öğrencinin veli yakını ile okul güvenlik görevlisi arasında yaşanan gerginlik, sözlü şiddet olayına dönüştü. Güvenlik görevlisinin “Velileri içeri alamıyoruz” uyarısına rağmen, veli yakını okula zorla girerek küfür etmeye başladı.
Durum güvenlik görevlisi tarafından okulun ikinci katında nöbetçi olan öğretmen Hüseyin Zambak’a bildirildi. Öğretmen Zambak, olaya müdahale ederek saldırganı okuldan uzaklaştırmaya çalıştı. Ancak saldırgan, Zambak’a yönelik küfür ve tehditlerle karşılık verdi.
Olay, diğer öğretmenlerin yardımıyla saldırganın okul dışına çıkarılmasıyla sona erdi. Yaşananların ardından, Hüseyin Zambak savcılığa suç duyurusunda bulundu. Olay, eğitim camiasında büyük tepki çekti ve öğretmenlerin güvenli çalışma ortamına duyulan ihtiyaç bir kez daha gündeme geldi.
EĞİTİM SENDİKALARINDAN ORTAK TEPKİ
Türk Eğitim Sen, Eğitim İş, Hürriyetçi Eğitim Sen, Eğitim Sen ve Eğitim Bir-Sen Alanya Şubeleri, olayın ardından Kemal Şuberi İlkokulu’nda bir araya gelerek ortak bir basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasında konuşan Türk Eğitim Sen Alanya Şube Başkanı Onur Niğmet Üner, öğretmen Hüseyin Zambak’a yönelik sözlü şiddeti kınayarak, “Kamuoyunu ve eğitim camiamızı üzen şiddet olaylarına bir yenisi daha eklendi. İlçemiz okullarından Kemal Şuberi İlkokulu Sınıf Öğretmeni Hüseyin Zambak, bir öğrenci yakını tarafından sözlü şiddete maruz kalmıştır. Yapılan menfur saldırıyı kınıyor, değerli meslektaşımızın yanında olduğumuzu tüm kamuoyuna duyuruyoruz” dedi.
“ŞİDDET, EĞİTİM CAMİASINI TEHDİT EDİYOR”
Üner, öğretmenlere yönelik şiddet olaylarının giderek arttığına dikkat çekerek, eğitimcilerin karşı karşıya kaldığı sorunların altını çizdi. Şiddetin artmasında yasal düzenlemelerin ve disiplin yönetmeliklerinin yetersizliğini vurgulayan Üner, öğretmenlerin itibarını zedeleyen uygulamalar ve sosyal medyadaki olumsuz tutumların da bu süreci tetiklediğini belirterek, “Okullarımızda öğretmene şiddet, mobbing, taciz ve itibarsızlaştırma vakaları ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilememesi nedeniyle maalesef had safhaya ulaşmıştır. Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliği, öğretmenlik mesleğinin rencide edilmesi ve eğitimcilerimizi tahkir eden yayınlar bu durumu daha da kötüleştirmektedir” diye konuştu.
ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU VE ŞİDDETLE MÜCADELE
Geçtiğimiz günlerde yasalaşan Öğretmenlik Meslek Kanunu’na da değinen Üner, kanunun cezaları artırıcı maddelerinin uygulamada aksaklığa meydan vermeden yürütülmesi gerektiğini ifade etti.
Üner, “Eğitim çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen itibar suikastları son bulmalı. Eğitimde şiddeti önlemeye yönelik etkin kamu spotları hazırlanmalı. Çocuklarımızın güvenliği ve eğitimi için şiddetin sona ermesi şarttır” ifadelerini kullandı.
EĞİTİM CAMİASINDAN ÇAĞRI: “ŞİDDETE MÜSAMAHA GÖSTERMEYECEĞİZ”
Üner ve sendika temsilcileri, eğitim çalışanlarının can güvenliğinin sağlanması ve huzurlu bir çalışma ortamı yaratılması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı. Üner, konuşmasını şu sözlerle tamamladı; “Eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddet, aslında geleceğimize sıkılan bir kurşundur. Bu nedenle geleceğimizin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz. Şiddete müsamaha göstermeyecek ve farkındalık oluşturmaya devam edeceğiz. Tüm topluma çağrımız şudur: Öğretmenlere verdiğimiz değer, çocuklarımızın geleceğine verdiğimiz kıymettir. Bu bilinçle hareket etmek milli bir ödevdir.”
TOPLUM VE AİLELERE MESAJ
Olayın ardından, eğitimciler ve sendikalar ailelere ve topluma önemli bir mesaj verdi. Şiddetin, yalnızca eğitim camiasını değil, geleceğin mimarı olan çocukları da olumsuz etkilediği vurgulandı. Eğitimciler, öğrencilerin sağlıklı bir şekilde yetişmesi için öğretmenlerin huzurlu bir ortamda çalışmasının önemine dikkat çekti. -Alkın BİRİCİK