“ARTIK HER YER SUÇ MAHALİ”

Atatürk Anıtı önünde yüzlerce kişi bir araya gelerek kadına şiddete tepki gösterdi.   Etkinliğe Kadın Hakları Koruma Derneği (KHKD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), Eğitim Sen Alanya Şubesi ve yüzlerce vatandaş katıldı. “Yine kadın cinayeti değil hala kadın cinayeti işlenmektedir” şeklinde konuşan STK temsilcileri "Kadının beyanı itibarsızlaştırılmış, delilleri yok sayılmış, mücadelesi görmezden gelinmiştir. Faillere “ruh hastası, şizofren” gibi sözde tanılar koyularak hedef şaşırtılmıştır. Kadının tüm yaşamı ise psikolojik değil, sosyolojik sorunları olan erkil bir güruhun umuduna terk edilmiştir. Artık her yer bir suç mahalidir. Coğrafya kader değildir ölmek de fıtrat değildir" şeklinde konuştular.

“HİÇBİRİMİZ GÜVENDE DEĞİLİZ”

KHKD Başkanı Melek Depren açıklamasında, “Hiçbirimiz güvende değiliz. Ne kadın ne çocuk ne de hayvan!. Gün olmuyor ki bir sabaha kadın cinayeti, çocuk istismarı veya hayvan katliamı haberi ile uyanmayalım. Gün olmuyor ki bu ülkede bir vahşete daha tanık olmayalım. Bugün tanıklık ettiğimiz olayların yarın mağduru olma korkusu ile yaşanan bu tedirgin hayat, hayat değildir. Bu duygu bile yaşama hakkının ihlalidir! İnsanlık dışıdır. Hukuk dışıdır. Vicdan dışıdır. Bildiğiniz üzere gerek ülke genelinde gerekse Alanya özelinde arka arkaya yaşanan kadına yönelik şiddet eylemleri, toplumda infial ve korku uyandıracak şekildedir. Üstelik gün geçtikçe daha da hunharca işlenmeye başlamıştır. Bu şiddet eylemlerinin, mevcut düzen içinde verilen eğitimin seviyesiyle ilgisi yoktur. Toplumsal kesim ya da statüyle ilgisi yoktur. Bebek veya yetişkin fark etmeksizin yaşla ilgisi yoktur. Üstelik ev, sokak, okul, işyeri, hastane denilmeksizin mekanla da ilgisi yoktur.”

“GÖZ GÖRE GÖRE KADINLAR KATLEDİLİYOR”

“Hepimizin gözü önünde “göz göre göre” kadınlar katledilmektedir. Yine kadın cinayeti değil, hâlâ kadın cinayeti işlenmektedir! Bu, kadın kırımıdır. Bu toplumsal vahşettir. Bu erkek terörüdür!. Kadınların yaşam hakkını elinden alan kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddetin ulaştığı en uç noktadır. Her kadın cinayeti, hepimizin yaşam hakkına bir saldırıdır. Şiddet, kadın-erkek çatışmasının doğal bir tezahürü değildir. Bu tabloyu görmezden gelmek ve iki cinsiyetin çatışmasına indirgemek çözüm değil, başlı başına sorunun ta kendisidir!”

“BU VAHŞETLER MÜNFERİT DEĞİL, POLİTİK VE SİSTEMATİKTİR!”

“Soruşturmaların hızlı ve etkin olmaması, önleyici tedbir taleplerinin reddedilmesi ya da bu tedbirlerin baştan savma uygulanması, mahkeme süreçlerinin yıllara yayılması, cezalara uygulanan iyi hal indirimleri, infaz hukukunun içinin boşaltılması, denetimli serbestlik, af vb. müdahalelerle “cezasızlığın” bir alışkanlık haline getirilmesi, daha ilkokul sıralarında kadın ve erkek cinsiyet ayrıştırma çabaları, cinsiyetler arası biyolojik farkların üstünlük olarak öğretilmesi, kadının istihdam alanından uzaklaştırılması, boşanma ve nafaka haklarının kısıtlanma girişimleri, kadın bedeni ve cinselliğin erkeğin tüketimine arz edilen bir metaya dönüştürülmesi, kadınların yaşam haklarını koruma altına alan kanun ile uluslararası sözleşmelerin kaldırılması ve daha nice sebeple kadının can güvenliği hiçe sayılmış ve daha yaşarken üzerine bir toprak daha atılmıştır! Kadının beyanı itibarsızlaştırılmış, delilleri yok sayılmış, mücadelesi görmezden gelinmiştir. Faillere “ruh hastası, şizofren” gibi sözde tanılar koyularak hedef şaşırtılmıştır. Kadının tüm yaşamı ise psikolojik değil, sosyolojik sorunları olan erkil bir güruhun umuduna terk edilmiştir. Şiddete, ayrımcılığa ve yok sayılmaya karşı “vardık, varız, var olacağız!” diyoruz.

“ÖFKELİYİZ İSYANDAYIZ”

Eğitim Sen Alanya Şubesi ise, “Öfkeliyiz, isyandayız cinayet mahali ülkede güvende değiliz. Kadın cinayetleri politiktir derken kadın cinayetlerini önleyecek tedbirleri almayan cezasızlık politikasıyla cinayetlere yol veren iktidarı kastediyoruz. Bizi alıkoymaya çalıştıkları sokakları terk etmeyeceğiz. Haklarımızı geri almak için İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden hayata girmesi için mücadelemize büyüterek devam ediyoruz. Kabul etmiyoruz. Şiddete karanlığa geçit yok. Kadınlar var. Laiklik eşitlik özgürlük ve adalet için her yerdeyiz. Doğa ve hayvan katliamına da göz yummayacağız” dedi.  

“TOPLUMSAL CİNNET İÇİNDEYİZ”

Sağlık Emekçileri Sendikası Başkanı Zehra Ayata ise, “Toplumsal bir cinnet halindeyiz. Fatura kadınlara hayvanlara ve çocuklara kesiliyor. Kadın cinayetleri politiktir. Kadın cinayetleri politiktir. Kadın cinayetleri politiktir. İş yerinde bir kadın arkadaşımızı yumrukladı kadın arkadaşımız cezayı aldı. Soruşturmaları kadın arkadaşlarımız geçiriyor. Sadece şiddet sokakta değil. Kapalı kapılar ardında neler yaşadığımız bilinmiyor. Bu kapitalist barbar vahşi sistem sadece katil ve umutsuz insan yetiştirir. Yoksullukta bir şiddettir. Vardık varız var olacağız. Cinsel ve ruhsal sömürüye son” dedi.

“MAĞDURLARIN SUÇLANDIĞI SİSTEMİ REDDEDİYORUZ”

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından yapılan açıklamada ise, “ Toplumsa şiddet nedeniyle kendimizi güvende hissetmiyoruz. Her gün bir cinayete ve şiddete tanık oluyoruz. Ne yazık ki kadınların yaşam hakkı onların bedeni üstünden hak eden erkekler tarafından ellerinden alınıyor. Eril sistem derinleşerek artmaya devam ediyor. Artık yeter. Şiddet faillerinin haklı çıkarıldığı mağdurların suçlandığı bir adalet sistemini reddediyoruz” sözlerine yer verildi. -Fatma Bedia UYAR 

Muhabir: Fatma Bedia UYAR