Antalya Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Alanya'nın coğrafı işaretini almak için uğraştığı keçiboynuzunun daha geniş kitlelere tanıtılması ve üreticiye destek sağlanması amacıyla yeni bir proje geliştirdi. Antalya, dünya genelindeki keçiboynuzu ihtiyacının %22’sini, Türkiye’nin ise %51’ini karşılıyor.
Geçen yıl portakal üreticilerine destek için bir projeye imza atan müdürlük, 500 kilo portakal kullanarak 5 yıldızlı bir otelde 101 çeşit yemek hazırlanmasını sağlamıştı. Bu çalışmanın olumlu geri dönüşleri üzerine, bu yıl keçiboynuzuna odaklanan yeni bir proje başlatıldı. Kemer'de bir otelde düzenlenen etkinlikte, keçiboynuzuyla hazırlanan 36 farklı yiyecek ziyaretçilere sunuldu. Tatlılar, ana yemekler ve hatta kedi-köpek mamaları da dahil olmak üzere birçok ürün büyük ilgi gördü.
KEÇİBOYNUZU KULLANILDI
Projede, keçiboynuzu sosu kullanılarak bıldırcın, ördek ve dana rosto gibi et yemekleri sunulurken, enginar ise keçiboynuzu özüyle kaplanarak servis edildi. Marketlerde yoğun talep gören Antep fıstıklı çikolatanın bir benzeri, bu kez keçiboynuzu kullanılarak hazırlandı. Ayrıca, patili dostlar için keçiboynuzuyla tatlandırılmış ödül mamaları da misafirlerin ilgisini çekti.
ÜRETİCİYE DESTEK OLMAK İSTİYORLAR
Antalya İl Tarım ve Orman Müdür Vekili Ömer Cebeci, keçiboynuzunun önemli bir kısmının Antalya'da üretildiğini belirterek, portakal projesinden elde edilen başarının ardından benzer bir yaklaşım izlediklerini ifade etti. "Keçiboynuzunun şu an kilosu yaklaşık 13 lira. Üreticilerimize destek olmak amacıyla bu projeyi geliştirdik," dedi.
Şube Müdürü Abdullah Yüksel ise bazı keçiboynuzu ağaçlarının doğal olarak aşısız ürün verdiğini ve bu ağaçların verimini artırmak için çalışmalar yürüttüklerini aktardı. Türkiye genelindeki yıllık 24 bin ton keçiboynuzu üretiminin yarısından fazlasının Antalya'da gerçekleştirildiğini de ekledi.
SICAK YEMEKLERDE ZORLANDILAR
Projenin şefliğini üstlenen Süleyman Fermansız, keçiboynuzunu çeşitli yemeklerle birleştirirken uzun bir Ar-Ge süreci geçirdiklerini söyledi. Bazı tariflerin uyum sağlamadığını belirten Fermansız, özellikle sıcak yemeklerde zorlandıklarını ifade etti. Örneğin, enginar keçiboynuzu özüyle kaynatıldı ve üzeri çikolatayla kaplandı. Kuzu eti ve pilav gibi ürünlerle yapılan denemeler başarılı olurken, hünkarbeğendi tarifinde zorlandıklarını belirtti.
Yemekleri tadan konuklardan Ezgi Özel, keçiboynuzlu çikolatayı çok beğendiğini ve enginarın da sağlıklı bir seçenek olduğunu dile getirdi. Nil Buket Çalman ise keçiboynuzu ile sıcak yemeklerin nasıl bir tat vereceğini başta hayal edemediğini ancak tadına bakınca beğendiğini söyledi.
Bu projeyle, keçiboynuzunun gastronomideki potansiyeli bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. -Haber Merkezi