Zaman gerçekten de “su gibi” akıp gidiyor…
“Daha dün gibiydi”, MHP’li Adem Murat Yücel’in Alanya’da “tarih yazarak” 15 yıllık başkan AKP’li Hasan Sipahioğlu’nu devirip, seçimi kazanarak Belediye Başkanı seçilmesi…
“Daha dün gibiydi” diyorum ama aradan kocaman bir yıl geçti işte…
En başta da vurguladığım gibi, “su gibi akıp giden zaman” bazıları için “boş, bomboş” akarken, bazıları için de “dolu, dopdolu” akıyor…
Zamanı “boşa akıtan” tipler için en başta “şahsımı” örnek vereyim de yanlış anlamalara meydan bırakmayayım…
Geride kocaman bir yıl bırakan Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel için “dolu, dopdolu bir yıl geçti” desem hiç de abartmamış olurum, adım gibi biliyorum…
Mevzunun detaylarına biraz sonra dalacağım ama önce şuradan başlayalım…
30 Mart 2014’de yapılan yerel seçimlerle birlikte Büyükşehir statüsünde olan ilçelerin, bana göre “başına bela” olan Büyükşehir Yasası nedeniyle Adem Murat Yücel’in hiçbir icraat yapamayacağı, hiçbir yetkisi olmayacağı gibi “dedikodular” vardı ilk günlerde, hatırlarsınız…
Evet, bu anlamda bazı değişiklikler oldu tamam…
Misal “ulaşım” gibi, misal “Alanya plajları” gibi ya da ne bileyim Alanya’daki bazı cadde ve sokakların Büyükşehir’in sorumluluğuna geçmesi gibi bazı “anlamsız ve mantıksız” uygulamalar yapıldı…
Hatta, Alanya Belediyesi’ne ait gelirlerin önemli bir bölümüne Büyükşehir Belediyesi resmen “el koydu”, biliyorum…
Adem Murat Yücel’in “hizmet üretmesini” engellemek amacıyla, Alanya’da görev yapan bazı resmi kurum müdürleri “AKP’nin memuru” gibi hareket ettiler, bunu da biliyorum…
Ve diyorum ki…
İşte tüm bunlara rağmen Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel “dolu, dopdolu” bir yılı geride bıraktı…
Seçimlerden önce verdiği “Alanya’yı birlikte yöneteceğiz” sözünün arkasında sonuna kadar durdu ve durmaya devam ediyor misal…
Rivayete göre Hasan Sipahioğlu’nun 15 yıllık görev süresi içerisinde “ayak bile basmadığı” köylere –ki artık mahalle oldular- sık sık gidip, halkla kucaklaşmaya, dertlerini, sıkıntılarını dinlemeye devam ediyor…
Sadece “dinlemekle” de kalmıyor, yerinde gördüğü her sorunu, “şak diye” yerinde çözüveriyor…
Yanlış anlaşılmasın sakın, bu sorunları çözmek için elinde “sihirli değneği” falan yok, buna gerek de yok zaten…
İnsan sevgisi, hizmet aşkı, elindeki imkanları doğru kullanma becerisi, insanlara “partili-partisiz” gözüyle değil, “benim halkım, benim insanım” gözüyle bakmayı bilmesi ve bu anlamda gerçekten “samimi” olması yetiyor da artıyor bile…
Her zaman savunduğum “bir yöneticinin görevi mazeret üretmek değil, çözüm üretmek olmalı” anlayışına “curk diye” oturuyor Başkan Yücel…
Bunu da Belediye bünyesinde hayata geçirdiği ve 7/24 hizmet veren “Çözüm Masası” projesiyle gösterdi zaten…
Gelelim işin maddi boyutuna…
Hatırlarsınız belki, Alanya Belediyesi seçimden hemen önce AKEDAŞ’a olan elektrik borcunu bile “ödeyemez” durumda olduğu için, belediye mülklerini “ipotek” göstererek bankadan kredi çekecek derecede “zavallı” bir durumdaydı…
Yaklaşık 43 milyon lira borcu olan böyle bir belediye devraldı Başkan Yücel…
Ve geride bıraktığı bir yıl içerisinde belediyeyi yeni borca sokmadığı gibi, bu borcun 9 milyon lirasını ödeyerek, 34 milyona indirdi…
Kimse küçümsemesin bunu, büyük bir başarı…
Yetmedi, belediyenin araç filosunu yenilemeye başladı…
Geride bıraktığı bir yıl içerisinde 40 adet yeni araç, iş makinesi vesaire aldı…
Büyükşehir bünyesine geçen ASAT personeli her ay “maaşlarımızı alamıyoruz” diye feryat ederken, Başkan Yücel kendi personelinin maaşlarını hiç aksatmadan, “tak diye” ödedi…
Başka ne mi yaptı?..
Alanya Belediyesi’nin “hantallaşmış, halktan kopuk” yönetim yapısını “ince ayarlar” vererek hem “gençleştirdi”, hem de “halkla buluşturdu”…
“Beyaz Alanyalılar” diye tabir edilen kesim hariç, Alanya Belediye Başkanı’nın makam odasının “kapısından geçmeyi” bile hayal edemeyen Alanya halkına kapıları sonuna kadar açtı…
“Bu bana oy verdi, şu vermedi” diye kimseyi ayırt etmedi, kimseyi “ötekileştirmedi”…
Hiç kimseye “ıslık çalarak tepeden bakmadı”…
İşte şimdiden söylüyorum…
Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, “Alanya’nın efsane başkanı” olma yolunda emin adımlarla ilerliyor…
Geride bıraktığımız bir yıl bize bunu gösterdi…